Avukat Sayman: Bu şartlarda hukuktan istifa etmek gerekiyor

Eski İstanbul Barosu Başkanı avukat Yücel Sayman, Seyr-i Sabah programında hukukun geldiği son noktayı değerlendirdi. Son birkaç davadaki gelişmeleri gündeme getiren Sayman, bunları görünce “İnsanın hukuktan istifa edesi geliyor” ifadesini kullandı.
Sitede oku

HDP'den Demirtaş kararına ilişkin açıklama: Erdoğan’ın bu hamlesini halk unutmayacak
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının ardından eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılacağı düşünülmüştü. Ancak mahkeme süreçleri hızlandırılarak bir karar çıkarıldı ve AİHM'in kararlarının Demirtaş'ın mahkûmiyetini engelleyemeyeceği bir karar alındı. Eski İstanbul Barosu Başkanı avukat Yücel Sayman, Seyr-i Sabah programında hukuki süreçlerin ilerleme yöntemini eleştirdi. Sayman, yargı aşamasında bir sanıkla avukatı arasına güvenlik güçlerinin girip soru sorulmasının engellenmesinin kabul edilemeyeceğini, bunun hiçbir hukuk kuralıyla açıklanamayacağını diye getirdi:

‘TANIKLARIN İFADESİNİ TUTANAKLARDAN ÇIKARIYORLAR'

"Ortada bir gerçek var: Bir mahkûmiyet kararını mahkeme onaylıyor. O onaylaması esnasında olan şu: Sıra beklerken öne alınarak bir an önce karar veriliyor ve temyiz mahkemesine gidemeyecek şekilde kara veriliyor hükmün açıklanması ertelenemiyor. AİHM'nin verdiği kararın da bir anlamı kalmıyor. Oradan karar verilse buradan mahkûm edildiği için cezaevinde kalmaya devam edecek. Bu bir düşünce suçuyla alakalı bir dava. Gözünüzün önüne şöyle bir sahne getirin: Mahkeme salonu: Savunmanın etrafını polis sarmış. Sanık avukatlarının etrafı güvenlik güçleriyle çevrili. Savcı istediği gibi dolaşıyor, yargıç da aynı şekilde. Savcı iddiasını getirecek sanık avukatları savunmasını yapacak. Avukat vekille konuşacak güvenlik güçleri konuşamazsın diyor. Salona girip baktığınızda adalet beklediğiniz yeri görüyorsunuz. O sanığın her ne şekilde olursa olsun mahkûm olmasını isteyenler için bir adalet çıkar oradan.

Demirtaş: İktidarın emrindeki yargının verdiği cezayı da tehditlerini de tanımıyorum
Bütün bunları tartışmaya konuşmaya bile anlam yok. Yargının üç unsurundan biri, savunmanın güvenlik güçleri tarafından çevrilmesi ilk soru acaba bu mahkemeden adalet çıkar mı oluyor. Nasıl çıksın? Adalet çıkar mı dediğinizde kim karar verecek? Ne olursa olsun mahkûmiyet çıksın diyenler için adalet çıkar ancak. Bu manzaradan sonra konuşacak bir şey yok. Dünkü davalardan birinde gizli tanık diye bir şey çıktı. Gizli tanığa sen şunları tanıyor musun diye soruluyor. Tanık tanıyorum diyor ama aslında öyle birisi yok. Bunun üzerine mahkeme oybirliğiyle karar alıyor ve soruyu sorulmamış varsayarak çıkarıyorlar. Tutanaklarda zabıtlarda yok bu artık. Tanığın ifadesini zorlayan olumsuzlaştıran soru ve cevap yok. Ben başından beri gizli tanık uygulamasına karşıyım. Tanığı bulup mahkemeye getiremiyorsanız davayı açmayın. Bu yolu açtığınızda bir örgütü çökertmek diye gizli tanığa gittiğinizde varsayımsal olarak her şeyi çökertmek için her şeyi yapabilirsiniz. Yargı devletin ve milletin hizmetinde olmaz. Maddi gerçeği ortaya çıkarmak için vardır yargı. Tanıklarınız varsa getirin yoksa bazen gizli tanık olabilir derseniz o yargı biter. Batıda da var bu ama batının en kötü taraflarını niye alıyoruz ki? Kaçma şüphesi varsa, delilleri karartma tehlikesi varsa diyorlar. Siz devletsiniz kararttırmayın. Bunun için kimseyi 15 dakika bile içerde tutamazsınız. Bir kişinin bir suçu işleyeceğine dair deliller varsa 6 ay içerde tutabilirsiniz. Ya kaçarsa diyorlar, kaçırttırmayın. Siz devletsiniz.

Burada bile bir hukukçu olarak beni çok rencide eden taraflardan biri, tutuklamada eşitlik ister hale geldik. Suçu işlemeyi engellemek için tutukluyorsanız sorun yok derken birden kendimi bıçaklayanı serbest bıraktı ama düşüncesini söyleyeni tutukladı gibi şeyler konuşur buldum. Serbest bırakıldığı zaman öyle bir kanaat oluştu ki tutuklamıyorsa ceza çıkmıyordur deniyor. Düşman olanlar tutuklanıyor deniyor. Siyasi olarak istenmeyen kişi olmazsam suç işleyince tutuklanmam inancı ortaya çıkıyor. Benim sözlerim hukuktan istifa ediyorum şeklinde. Olmadığını söylediğimiz bir şey üstüne konuşmak anlamsız geliyor. Hukuk olmayan kurallar dizisi arasında dolaşmak değil. Bunun bir sistematiği var. Mevcut olanlar bize bunu göstermiyor."

Yorum yaz