21. yüzyılda insanlığın belirgin bir zorlukla karşı karşıya bulunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Uluslararası hukuk, kurumlar, demokrasi, hukukun üstünlüğü, hesap verilebilirlik, serbest ticaret, cinsiyet eşitliği ve diğer alanlarda elde edilenler kapsamında birçok insanın bardağın dolu tarafını gördüğü sırada bardağın boş tarafı kendini belli etmeye başladı" değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, "Ticaret savaşları, uluslararası sömürünün yeni formları, jeopolitik rekabet, büyük güçlerin vesayet savaşları, ulus devletlerin parçalanmaları, terörizm, yabancı düşmanlığı, İslam'a karşı düşmanlık, yükselen eşitsizlik ve adaletsizlik, bardağın boş tarafını oluşturan son dönemdeki eğilimler arasında bulunuyor" ifadelerini kullandı.
"İnsanlığın karşı karşıya bulunduğu zorluklar, insanlığın kazanımları ve fırsatlarını yavaş yavaş yok ediyor" görüşünü paylaşan Çavuşoğlu, hangi tarafın kazanacağını ise insanların olumlu sonuçlara ulaşmak için ne kadar birlikte çalışabileceklerinin belirleyeceğini kaydetti.
'BEKLE-GÖR TAVRI ARTIK MAKUL DEĞİL'
Türkiye'nin insani ve girişimci yaklaşımıyla Suriye'de 4 bin kilometrekarelik alanın IŞİD ve PKK/PYD/YPG örgütlerinden temizlendiğini belirten Çavuşoğlu, "Eğer müdahale edilmeseydi halkımız hala bu teröristlerin saldırılarına maruz kalacaktı ve Suriye'deki trajedide bir siyasi çözüm ulaşılamaz hale gelecekti" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Suriye'deki durumun bir milleti yakan yangının nasıl öngörülemez sonuçlar doğuracağını bir kez daha gösterdiğine dikkati çekerek, "Binlerce kilometre uzaktakiler dahil olmak üzere herkes, terör tehdidi, ekonomik şok, düzensiz göç ya da yaralı insanlık vicdanı dolayısıyla bunun acısını çekecek." görüşünü paylaştı.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.