GÖRÜŞ

‘S-400’ler konusunda itişme yaşansa da ABD’nin Türkiye’yi NATO dışına itmesine izin verilmez’

Pentagon’un ‘Türkiye’nin S-400 alımı yalnızca F-35’i değil, diğer uçak ve helikopterlerin alımını da etkiler’ şeklindeki raporunu Sputnik’e değerlendiren Savunma Sanayi Araştırmacısı Turan Oğuz “S-400 konusunda büyük bir itişme olacağı kesin. Ancak ABD, Türkiye’yi NATO dışına itmek istese bile diğer üyeler buna engel olur” dedi.
Sitede oku

Pentagon: S-400 anlaşması sadece F-35 alımını değil, F-16 ve Black Hawk helikopterlerini de etkileyebilir
ABD Savunma Bakanlığı'nın, ABD Kongresi'ne sunduğu gizli ibareli raporda Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerini satın almasının yalnızca F-35 teslimatını değil, ABD'li şirketler tarafından üretilen CH-47F Chinook helikopteri, F-16 uçakları ve UH-60 Black Hawk helikopterlerinin alımını da etkileyebileceği belirtildi. Söz konusu gelişme ışığında sürecin olası gidişatını Savunma Sanayi Araştırmacısı Turan Oğuz, Sputnik'e değerlendirdi.

Kongreye sunulduğu bildirilen raporla ilgili uzun bir sürecin olduğuna işaret eden Oğuz "12 sayfalık bir raporun sunulduğundan bahsediliyor. ‘Söyleniyor' diyorum çünkü Pentagon'dan konuya ilişkin resmi bir açıklama yok. Ancak rapor sunulduğu takdirde, bundan sonra ilgili senatörler ve komitelerde incelenecek. Buna istinaden bir görüş oluşturulup, onaylanacak. Onaylanan görüş de (ABD Başkanı Donald) Trump'a sunulacak. Ve sonuçta rapor, ancak Trump'ın imzası sonrası geçerli olacak. Bu süreçlerin herhangi birinde bir aksama olursa, bu durum gerçekleşmeyecek. Raporun tamamen iptal edilmesi ya da ilişkilerin sürmesinden dolayı sümen altı edilip bir miktar soğutulması veya uygulanmaması uygun görülebilir" değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRKİYE SAVUNMA SANAYİNDEKİ BATI BAĞIMLILIĞINI AZALTMAYA BAŞLADI ANCAK BU UZUN BİR SÜREÇ'

Erdoğan'dan S-400 açıklaması: Milli para ile alışveriş tezimiz hayata geçmiş olacak
Türkiye'nin F-35 programı üyesi 9 ülkeden birisi olduğunu hatırlatan Oğuz "Türkiye diğer sekiz ülkeyle birlikte F-35 programının bir üyesi. Türkiye'nin bu programdan çıkartılabilmesi için tüm üyelerin olumlu cevap vermesi gerekiyor. Yani kararın oybirliği ile alınması gerekiyor. ABD'nin oy birliğiyle bu kararı aldırmak için baskı yapması ihtimal dahilinde olsa da böyle bir şeyin gerçekleşmesinin kesinliği yok" dedi.

ABD'nin yaptırımlarının geniş kapsamlı olabileceğine değinen Oğuz "Diğer taraftan, CAATSA (Amerika Düşmanlarına Yaptırımlarla Mücadele Yasası) anlaşması var. ABD'nin çıkarlarına aykırı hareket edenlere bir yaptırım uygulanmasına yönelik bir anlaşma. Bunların hepsini toparlayıp bakarsanız Türkiye S-400 aldığı için F-35 programından ve diğer yaptırımlar açısından ABD tarafından alabileceği her şeye yönelik bir yaptırım uygulanabilir. Bunların içerisinde F-16'ların da parçaları var. M-60 tanklarının da parçaları var. Çünkü Türkiye bugüne kadar bütün alışverişlerini NATO üzerinden yaptığı için neredeyse ithal mallarının tümü ABD malıdır, çok az miktarda olmak üzere Alman ve İngiliz malı vardır. Bugün kullandığımız F-16 ve F-4 uçakları Amerikan malı, aynı zamanda yine bugün kullandığımız M-48, M-60 tankları da dahil pek çok ürün ABD malı. Dolayısıyla çok büyük bir yelpazeden bahsediyoruz. Ayrıca bir de ABD'nin diğer Batı ülkeleri üzerindeki etkisi var. Bu iş bir baskı noktasına gidecekse ABD'ye baskı yapıp bu ülkede mevcut Leopard tanklarının yedek parçası bile etkilenebilir. Türkiye, savunma sanayisini Batı ürünlerine bağlamış durumdaydı. Şimdi bunlar özgün ürünlerle değiştirilmeye başlandı ancak bu bir süreç ve bugünden yarına tamamlanacak bir süreç değil" ifadelerini kullandı.

‘ABD, TÜRKİYE'Yİ PAKT DIŞINA İTMEYE ÇALIŞSA DA DİĞER ÜYELER BUNA İZİN VERMEZ'

Putin: Türkiye'ye S-400 bataryalarını dolarla satmadık
Türkiye'nin NATO üyesi olarak üzerine düşen sorumlulukları gerçekleştirdiğine işaret eden Oğuz "Türkiye, halen bir NATO üyesi. Ayrıca NATO'yu koruyabilmek için tüm NATO üyelerinin harcamalarını artırmayı taahhüt ettiği bir dönemdeyiz. Dolayısıyla Türkiye, NATO'nun isteklerini yerine getirecekse daha iyi silahlar alabilmeli. Yani Türkiye'ye ‘hem silahlarını iyileştir' deyip hem de Türkiye'ye hiç silah vermemesi olmaz. Bu bir çelişkidir. Böyle bir durum Türkiye'ye NATO'daki yerini sorgulatır. Dolayısıyla ben bu kadar ileri gidebileceğini düşünmüyorum. 1974 yılında Kıbrıs Harekatı sonrası yapılan türde bir ambargoya gitmez süreç. Bu mantık dışıdır. Üstelik Türkiye NATO adına Suriye'de DEAŞ'a karşı savaşmaktadır. Bunu yapabilmesi için Türkiye'nin kendisini yeni silahlarla desteklemesi gerek. Kaldı ki Türkiye şimdiye kadarki bütün sorumluluklarını yerine getirdi; Afganistan'da halen görev yapmakta, Lübnan açıklarında gemisi bulunmakta ve Somali Boğazı'nda korsanlara karşı görev yapmakta. Türkiye, tüm NATO görevlerini fazlasıyla yapıyor. Bunun dışında Türkiye'de iki tane NATO savunma sistemi bulunuyor. Dolayısıyla şu an NATO açısından Türkiye'yle ilgili herhangi bir kriz söz konusu değil. ABD ve Türkiye arasında bir kriz söz konusu olabilir. Ancak bu kriz, gidebileceği en son noktaya gitmez. Çünkü böyle bir durumda, Türkiye NATO'ya karşı sorumluluklarını yerine getiremez" diye konuştu.

‘ABD İTİŞME SÜRECİNİN ARDINDAN BERABER ÇALIŞMA NOKTASINA GELECEKTİR'

Oğuz "Burada önemli olan S-400 konusunda büyük bir itişme olacağı. Ancak Türkiye'yi şu an NATO dışına hiçbir ülke itmez. Ancak sürecin nereye kadar gideceğini Trump faktöründen dolayı tam da kestiremiyoruz. Yarın öbür gün ‘ders vermek için' F-35 teslimatını durdurduğunu söyleyebilir. Ancak Trump'tan başka bir ABD Başkanı böyle bir şey kendi çıkarlarına aykırı olduğu için söylemezdi. Dolayısıyla Türkiye'nin NATO'dan itilmesine hiçbir ülke sebep olmaz. Böyle bir ihtimal olsa bile başka NATO ülkeleri araya girer. Ancak yine de Trump faktörü dolayısıyla F-35'lerin teslimatı engellenir mi, bunu öngöremiyorum. Uç noktaya gelindiği takdirde nasıl bir arada çalışılabileceği konuşulur. Bu da çok itiştikten sonra olur" diye ekledi.

Yorum yaz