2013'te bir evli bir çift tarafından kurulan şirket, bugünlerde insanların hapse girmek için sıraya girdiği ve ücret ödediği bir yere dönüştü.
1 / 5
'Cezaevi'nin kurucularından Noh Ji-Hyang, "Eşim bir savcı. Bazı zamanlar haftada 100 saati aşan sürelerde çalışıyordu. Bunaldığı zamanlarda, 'Böyle çalışmaktansa 1 hafta hapis yatmayı tercih ederim' diyordu. İnsanların günlük hayatın stresinden uzaklaştığı bir yer fikri böyle ortaya çıktı" dedi.
Bu fikirden yola çıkarak, Hongcheon bölgesinde bir tesis kuruldu. Cezaevinde kalmak isteyenler, listeye adlarını yazdırdıktan sonra bir gece için 90 dolar ücret ödüyor.
Bu fikirden yola çıkarak, Hongcheon bölgesinde bir tesis kuruldu. Cezaevinde kalmak isteyenler, listeye adlarını yazdırdıktan sonra bir gece için 90 dolar ücret ödüyor.
© REUTERS / Kim Hong-Ji
2 / 5
Bu sahte hapishane de 'mahkumların' telefonları ve diğer kişisel eşyaları alınıyor ve özel kıyafetler giydiriliyor.
Yalnızca tuvaleti bulunan 5 metrekarelik bir hücreye yerleştirilenlere bir yoga matı, bir kalem ve defter veriliyor.
'Hapishane'nin kurallarına göre, diğer mahkumlarla konuşmak da yasak.
Yalnızca tuvaleti bulunan 5 metrekarelik bir hücreye yerleştirilenlere bir yoga matı, bir kalem ve defter veriliyor.
'Hapishane'nin kurallarına göre, diğer mahkumlarla konuşmak da yasak.
© REUTERS / Kim Hong-Ji
3 / 5
Burada bir gün geçiren müşterilerden Park Hye-ri, "Çok uzun süreler çalışıyorum, çok meşguldüm. Şu an burada olmak yerine işlerimi bitirmem gerekiyordu. Ama bir an durup düşünmeye ve hayatımın nasıl daha iyi olacağına karar vermem lazımdı. O yüzden buradayım. Burada kendimi daha özgür hissediyorum" sözleriyle deneyimini anlattı.
© /Kim Hong-Ji
4 / 5
Cezaevinde kalanların özgürlük duygusunu tattıklarını söyleyen Noh Ji-Hyang, "Buraya gelenler genelde 24 ya da 48 saat geçiriyor. Günlük hayatta, beklentiler içindeki baskıyı fark ettiklerinde, ‘Burası bir hapishane değil, geri döneceğimiz yer bir hapishane’ diyorlar" dedi.
© REUTERS / /Kim Hong-Ji
5 / 5
Güney Kore'de başta teknoloji sektörü başta olmak üzere, baskının ve rekabetin yüksek olduğu haftalık 100 saati aşan çalışma şartları dikkat çekiyor. Reuters’ın haberinde bu durumun, toplumda depresyon ve intihar eğilimlerini artırdığı belirtilirken, hükümetin de harekete geçtiği vurgulanıyor.
Saat başı minimum ücretlerde artışa gidilirken, haftalık çalışma süresi de 68 satten 52'ye düşürüldü.
Saat başı minimum ücretlerde artışa gidilirken, haftalık çalışma süresi de 68 satten 52'ye düşürüldü.
© REUTERS / Kim Hong-Ji