'ÖNCELİKLE ÇEVRE GÜVENLİĞİ SAĞLAYACAK'
Rus ExpertOnline internet dergisine konuşan Finist modern ticaret araştırmaları enstitüsünden Katya Frenkel, Türk Akımı projesinin öncelikle çevre güvenliğini sağlayacağını dile getirdi. Avrupa'nın kendi doğalgaz rezervlerinin 2035'te bitebileceğini ve bu durumda kömüre geçmek zorunda kalacağını anlatan Frenkel, "Avrupa ülkelerinin çevre için ne kadar aktif mücadele ettiğini biliyoruz, kömür ise zararlı emisyon miktarını artıracak. Bunu engellemek için ek 144 milyar metreküp gaza ihtiyaç olacak. İşte bu miktarın bir kısmının Türk Akımı üzerinden sağlanması planlanıyor" ifadelerini kullandı.
Doğalgazın bu şekilde sevkinin daha ucuz olduğundan birçok Avrupa ülkesinin bu projeye "göz koyduğunu" dile getiren uzman, "Üstünlükleri ortada: çevre korunuyor, üstelik maliyet açısından elverişli" dedi.
'RUSYA AÇIŞINDAN BÜYÜK BAŞARI'
Avrupa Birliği'ndeki (AB) gaz tüketiminin hızla artmakta olduğunu hatırlatan Veta uzmanlar grubunun yöneticilerinden Ilya Jarski, ExpertOnline'a açıklamasında şu değerlendirmede bulundu:
"AB ülkeleri geçen yıl 491 milyar metreküp doğalgaz tüketti. Bu, 2016'ya göre yüzde 6 daha fazla. Bununla birlikte kendi üretimin varlığına rağmen bu miktarın 360 milyar metreküplük kısmı ithal edilmişti. Bu yıl tüketimin yüzde 8 civarında artması bekleniyor. Ama bu bile tavan değil. Ülkelerin nükleer santrallerden ve enerji kaynakları olarak kömür ve mazottan vazgeçme eğilimi, rüzgar ve güneş enerji sistemlerinin hızla gelişimi koşullarında bile en az 2030'a kadar doğalgaz tüketimindeki artışı teşvik edecek.
'TÜRK AKIMI ÖNCELİKLE AB'NİN ÇIKARLARINI KARŞILIYOR'
Jarski, Türk Akımı projesinin Türkiye için de büyük avantajlar taşıdığından emin.