DÜNYA

Akar: Konsolosluğun içerden dinlenmesi diye bir şey yok, ses kayıtlarının kaynağını açıklamıyoruz

Halifax Uluslararası Güvenlik Forumu için Kanada'ya giden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi, Türkiye'deki tutuklu gazeteciler, Türkiye'nin Rusya ve Batı ile ilişkileri konularında BBC muhabiri Yalda Hakim'in sorularını cevapladı.
Sitede oku

Kaşıkçı cinayetinin ses kaydının içeriği ortaya çıktı
BBC'ye konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kaşıkçı cinayeti kayıtlarının Türkiye'nin Suudi Arabistan Konsolosluğu'nu dinlemesiyle elde edilip edilmediğine ilişkin bir soruya, "Konsolosluğun içeriden dinlenmesi diye bir şey yok, ses kayıtlarının kaynağını açıklamıyoruz" cevabını verdi.

Bakan Akar'ın, BBC'nin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

CIA'in, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ölüm emrini Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın verdiği sonucuna vardığı söyleniyor. Türk hükümeti de böyle mi düşünüyor?

— Bildiğiniz gibi 18 kişi bu işin içinde. Şimdi onlar Suudi Arabistan'da tutuklular. Türk makamları, bu zanlıların yargılanmak üzere Türkiye'ye gönderilmesini istedi. Bildiğiniz gibi elimizde bazı deliller var ve bunları NATO ülkelerinin bazılarıyla paylaştık. İngiltere, ABD, Kanada, Fransa ve Almanya gibi…

Delil derken ses kayıtlarını mı kastediyorsunuz?

— Ses kayıtları ve diğer şeyler.

Bu ses kayıtları kamuoyuna açıklanacak mı?

— Şu anda hayır. Ama duruma bağlı, savcılığımızın kontrolünde, gelişmelere bağlı.

Suudi Arabistan'ın soruşturmasını tatmin edici buluyor musunuz?

'CIA, Kaşıkçı'nın öldürülmesi emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman'ın verdiği sonucuna ulaştı'
-Biliyorsunuz Suudi Arabistan Savcılığı'ndan şüphelileri Türkiye'ye gönderilmelerini istedik. Kovuşturma açısından bu şahısların suçun işlendiği yer olarak Türkiye'de yargılanması çok daha iyi olur.

Bunu yapmayacaklarını biliyorsunuz.

— Şimdiye dek bu talebimize bir yanıt almadık.

Türkiye, Muhammed bin Selman'ı mı suçluyor?

— Şu anda elimizde bazı deliller var ve bunları birçok ülkeyle paylaştık. Savcılığımız olayı her açıdan inceliyor.

Konsolosluğun dinlenip dinlenmediğine dair pek çok soru soruluyor. Bu Türkiye açısından sık başvurulan bir uygulama mı?

— Konsolosluğun içerden dinlenmesi diye bir şey yok. Ses kayıtlarının kaynağını açıklamıyoruz. Bu sizin yorumunuz.

Bu ses kayıtlarının nasıl elde edildiği çok merak ediliyor.

— Ses kayıtları istihbaratımızın elinde.

Birçok kişi Türkiye'nin Cemal Kaşıkçı'yı savunup onun için adalet peşinde koştuğunu söylüyor. Türkiye'de bu kadar çok gazeteci tutukluyken bu, samimiyetten uzak bir yaklaşım değil mi?

Gazeteci Mahalli'ye 'Cumhurbaşkanı ve kamu görevlilerine hakaret'ten hapis cezası
-Türkiye'de cezaevlerindeki hiçbir gazetecinin durumu ile Cemal Kaşıkçı olayı arasında benzerlik yoktur. Hapistekiler kapalı kapılar arkasındaki faaliyetleri nedeniyle haklarında hazırlanan dosyalar kapsamında cezaevindeler. Bunların hiçbiri gazetecilik faaliyetlerinden dolayı cezaevinde değil. Bu asla gerçekçi değil.

100'ü aşkın gazetecinin hapiste olduğu haberleri var. Bu sayı Çin'dekinden fazla.

— Onlar gazeteci değil. Gazeteci unvanına sahip olabilirler ama…

Peki kanıtınız ne?

— Pek çok kanıt var. Dosyalarına dikkatli bakarsanız ne yaptıklarını, gazetecilikten ne kastettiklerini anlarsınız. Türkiye'deki dava dosyalarını diğerleriyle karıştırmayın. Eğer çok ilgiliyseniz, savcılığa ve mahkemeye gidip onların ne yaptıklarına dair bilgi alabilirsiniz.

Türkiye'de yargının bağımsız olduğunu mu söylüyorsunuz?

— Elbette.

Türkiye'nin Batı'dan kopmakta olduğuna dair yorumlara ne diyorsunuz?

— Bu yorumların nedenini anlamıyorum. Bazı ülkelerle sorunlarımız var. Ama bunlar sadece Batılı ülkeler değil, doğu ülkeleriyle de sorunlarımız var. Bu sorunları müzakere ederek ortak çözümler bulmaya çalışıyoruz. Ama öte yandan bazı konular da var ki biz Batı'dan uzaklaşmıyoruz ama Batı bizi itiyor.

Yorum yaz