DW Türkçe'nin haberine göre AP, geçen yıl kabul ettiği Türkiye raporunda, son anayasa değişikliğinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakerelerinin resmen askıya alınmasını isteyeceği uyarısında bulunmuştu. AP, kısaca Venedik Komisyonu olarak bilinen "Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu"nun anayasa değişikliği konusundaki görüş raporunu temel alarak, yürürlükteki başkanlık rejiminin "kuvvetler ayrılığı ilkesiyle bağdaşmadığını", bunun da "Kopenhag siyasi kriterlerine aykırı olduğunu" savunuyor.
TASLAK RAPORDA NELER VAR?
Türkiye'de medya ve ifade özgürlüğü olmadığı mesajı verilen taslak raporda, sivil toplum ve temel hak ve özgürlüklerin alanının daraldığına vurgu yapılmakta. Osman Kavala'nın "keyfi biçimde gözaltında tutulması" da kınanıyor.
Taslak raporda PKK'nın AB terör örgütleri listesinde olduğu belirtmekle birlikte, Güneydoğu'daki durumun "endişe verici" olduğu not ediliyor. "Kürt sorununa barışçıl çözüme götürecek saygın bir siyasi sürecin ivedi olarak başlatılması" çağrısında bulunuluyor. OHAL sürecinin TBMM'nin temel demokratik rolünü oynamasını engellediği belirtilip, CHP ve HDP milletvekillerinin tutuklanmış olması "kaygı verici" olarak tanımlanıyor. HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın devam eden tutukluluğu kınanıyor ve AİHM'den Demirtaş davasında en kısa sürede karar vermesi isteniyor.
AB DE SORUMLU
Türkiye ile gümrük birliğinin tarım, hizmetler ve kamu ihaleleri gibi alanları da kapsayacak şekilde güncellenmesi savunuluyor. Vize serbestisinin başta öğrenciler, akademisyenler, iş dünyası ve AB içinde yakınları olan Türk vatandaşları için "çok önemli" olduğu belirtiliyor. Türkiye'den vize serbestisi için gerekli 72 kriterle uyum sağlaması ve özellikle terörle mücadele mevzuatını Avrupa standartlarına taşıması isteniyor.
Türkiye'nin sığınmacılar ve göç konusunda oynadığı "önemli role" de değinilen taslak metinde, AB devletlerine bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirme ve Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara uzun vadeli destek için finansal kaynak ayırma çağrısında bulunuluyor.
‘KIBRIS SORUNU İLE İLGİLİ HER ZAMANKİ GİBİ TEK SORUMLU TÜRKİYE GÖSTERİLİYOR'
Taslak rapor AP Dışişleri Komisyonu'nda onaylandıktan sonra Ocak veya Şubat ayında AP genel kurulunda nihai oylamaya sunulacak. Taslak raporun katılım müzakerelerin resmen askıya alınmasıyla ilgili bölümünün değişmesi beklenmiyor. Kabul edilecek rapor, AP'nin 2014-2019 yasama döneminin son Türkiye raporu olması bakımından da önem taşıyor.
‘ÜYELİK HEDEFLİ İLİŞKİNİN ANLAMI KALMADI'
Mevcut durumdan AB'yi de sorumlu tutan Piri, "Gerek AB gerekse Türk hükümeti üyelik seçeneğine pratikten ziyade teorik yaklaşıyorlar. Bu çıkmaz durum iki tarafın da işine gelen seçenek gibi görünüyor" şeklinde konuştu.