İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) ev sahipliği yaptığı Dünya Müslüman Alimler Birliği Beşinci Genel Kurul Toplantısı Şişli'de düzenlendi. Toplantıya Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Dünya Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi, Dünya Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği ve sekseni aşkın ülkeden 1500 kişi katıldı.
Karadavi, Türkiye'nin büyük ve güçlü bir ülke olduğunu, ilk kez 1967'de Arap-İsrail Savaşı döneminde geldiği o günkü Türkiye ile bugünkü arasında büyük fark olduğunu söyledi.
Karadavi, şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönlendirme sorumluğunu üstlendikten sonra yurt içinde ve yurt dışındaki faaliyetlerini takip ediyoruz. Köklü bir değişim var. Belki bunu içeride olanlar çok net fark edemeyebilir ama dışarıdan gelenler çok rahat bir şekilde fark ederler. Belediyelerin yaptıkları çalışmaları ve gelişmeleri görüyoruz. Tarihte önemli rol oynayan Türkiye'nin yeniden İslam dünyasının yönetim merkezi olması için dua ediyoruz. İslam sancağı yeniden göklerde sallansın. Selçuklular'dan itibaren bu topraklar geçmişte alimlere, ilim insanlarına ev sahipliği yaptı. Haçlılara dur demişler, uzak diyarlara kadar İslamiyeti yaymışlardır. Gittikleri yerlerde güzel eserler bırakmışlardır. İslam sancağı burada bir kez daha dalgalanacak ve hizmet kaynağı olacaktır. Bunu böyle bilelim."
Konuşmasında Suudi Arabistan yönetimini de eleştiren Karadavi şöyle devam etti: "İslam'a ilk hizmet edenler Araplar olabilirler. O dönemde fütuhata ulaşan açılımlar yapılmıştır. Bugün İslam ismini taşıyan Suudi Arabistan'a bakalım. Bu ismi almış olması onu idame ettireceği anlamına gelmez. Çünkü davranışları İslam'la bağdaşmıyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Söz sahibi, kültürlü Müslümanlara bakışı hepinizce malum. Acizane fakir de bu insanların listesinde yer alıyor. Müslüman Kardeşler'in ileri gelenleri de hedef yapıldı. Fakat inançlarına sadık olan insanların yönettiği ülkeler alimlere sahip çıkmışlardır. Kim olursa olsun yardıma ihtiyacı olan, sığınma düşüncesiyle gelenler burada güven kanadı altında yer almışlardır."
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'ndan öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına da değinen Karadavi, olayı büyük bir üzüntüyle karşıladığını söyledi. Kaşıkçı'nın gerçeği, inandığı şeyleri dile getirip duyurduğunu aktaran Karadavi, "Ne oldu bu kardeşimize? Konsolosluğa girişini hepimiz gördük ekranlardan. Şer gücü diyebileceğimiz Suudi Arabistan Konsolosluğu'nun kapısından girmesiyle başına gelenleri hepimiz biliyoruz. Özel uçakla hazırlıklı ve planlı geldiklerini biliyoruz. Türkiyeli yetkililer, başta Cumhurbaşkanı ve güvenlik mercileri olayı yakından takip edip açığa kavuşturulması mücadele ediyorlar. Çalışmaları neticesinde gerçek su üstüne çıkacak ve cinayetin sorumluları da ortaya çıkacaktır" diye konuştu.