Tasarı, Genel Kurul'da 1 hayır oyuna karşılık, 325 evet oyuyla kabul edildi.
Kaşıkçı'nın öldürülmesinin 'çok güçlü' şekilde kınandığı kararda, Suudi yetkililere Kaşıkçı'nın cesedinin yeri hakkında bilgi vermesi çağrısı yapılırken, "adam kaçırma ve yargısız infazın" insanlığa karşı suç olduğu kaydedildi.
Kararda, Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin bağımsız ve tarafsız uluslararası soruşturma başlatılması talep edildi.
Soruşturmanın uluslararası gözlemcilerin de katılımıyla "tarafsız bir mahkeme" tarafından gerçekleştirilmesi ve sorumluların uluslararası standartlara uygun şekilde cezalandırılması gerektiği belirtildi.
Türkiye ve Suudi Arabistan arasında yürütülen ortak çalışmanın güçlendirilmesi çağrısının yer aldığı kararda, Suudi yetkililerden Türk mevkidaşlarıyla "tam bir iş birliği yürütmesi" istendi.
YAPTIRIM ÇAĞRISI
Kararda, Kaşıkçı'nın öldürülmesinde Suudi yetkililerin sorumluluğunun tespit edilmesi durumunda tüm AB üyesi ülkelerin yaptırım kararı almaya hazır olması için çağrı yapıldı.
Yaptırımların, ilgili Suudi kişilere yönelik vize yasağı ve mal varlığının dondurulması şeklinde olabileceği ifade edilen kararda, tüm bilgilerin ortaya çıkmasının ardından Suudi Arabistan'a yönelik insan hakları yaptırımlarının uygulanması gerektiği vurgulandı.
Kararda, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın bilgisi veya kontrolü olmadan böyle bir cinayetin işlenemeyeceğinin altı çizildi.
SİLAH AMBARGOSU
AB Konseyinden, Suudi Arabistan'a AB genelinde bir silah ambargosu uygulanması için ortak tutum belirlemesi talep edilen kararda, buna Suudi yönetimi tarafından baskı aracı olarak kullanılabilecek gözetim sistemlerinin de dahil edilmesi gerektiği kaydedildi.
Üye ülkelerden, 5 Kasım'da Cenevre'de düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi toplantısında Suudi Arabistan'ın insan haklarına ilişkin sicilini gündeme getirmesi talep edilen kararda, Riyad yönetiminin Konsey üyeliğinin sorgulanması istendi.