RTİB tarafından düzenlenen etkinliğe ünlü toplum görevlileri, işadamları, gazeteciler, Rusya’daki Türk topluluğu temsilcileri katıldı.
RTİB Başkanı Naki Karaaslan, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Hüseyin Diriöz’ün etkinliğe katılmasının kendileri için büyük onur olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
“Sayın Diriöz, diplomatik kariyerinde emin adımlarla ilerlemiş, gerek bakanlık kademelerinde, gerekse yurtdışı teşkilatlarında görevini başarıyla yürütmüş deneyimli bir diplomat. Ayrıca kendileri, çok önemli uluslararası kuruluşlarda çalışmış ve patronluk sözcülüğü gibi son derece önemli sorumluklar üstlenmiştir. Fakat şunu söylemeliyim ki, meslek hayatındaki başarılar önemli, ama bundan daha önemlisi, taşıdığımız önemli insani vasıfları kurmak ve insanların hizmetine sunmak. Bu açıdan bakınca Sayın Diriöz, hümanist bakış açısı, mütevazılığı, yardımseverliği, edebiyat ve şiir merakı gibi vasıflarıyla örnek bir insan ve aynı zamanda örnek bir diplomat”.
Rus-Türk İş Konseyi Başkanı Ahmet Palankoev ise Hüseyin Diriöz’ün Rus-Türk ilişkilerinin geliştirilmesine büyük katkılarda bulunduğunu ve iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik, iş ve kültürel bağlarının daha da geliştirilmesi için ileride de çalışmalarına devam edeceğini belirtti. Palankoev, “Bir diplomat, öğrencilik yıllarından itibaren etiketi, protokolü öğrenir. Sizdeki doğuştan gelen entelektüellik duygusunun öğrenilen, geliştirilen bir şey değil, Yaradan’ın bir vergisi olduğuna dikkat çekmek isterim” diye konuştu.
Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Avrasya Komitesi Başkanı Ali Galip Savaşır, Hüseyin Diriöz ile ilgili konuşmasında kendisinin Rus-Türk ilişkilerinin geliştirilmesindeki rolüne işaret etti. Savaşır, “Türk-Rus ilişkilerinin en karanlık döneminde, hepimize yıldız gibi bir Büyükelçi atanmış olmasını her zaman çok takdirle karşıladım. Ve Büyükelçimiz bize burada bu karanlık günlerde bir ışık gibi yol gösterdi” ifadelerini kullandı.
Konuşmasına Rusça ‘Dobrıy Den’ (iyi günler) diyerek başlayan Türk Büyükelçi Diriöz ise diplomatik çalışmalarına, Türkiye’nin dış politikalarına ve Rus-Türk ilişkilerine değindi, ayrıca 40 yıllık mesleki hayatından da bazı öyküler paylaştı.
Büyükelçi Diriöz, Türkiye’nin dış politikalarının temel ilkesinin ‘Ülkede barış – Dünyada barış’ olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin karşılıklı yarara dayalı işbirliği üzerinden partnerleriyle bağlarını genişletmeyi hedeflediğini vurgulayan Büyükelçi, terörle mücadelenin Ankara’nın öncelikli görevlerinin arasında olduğunu kaydetti. Diriöz, Türkiye’nin bu yönde de Rusya ile sıkı bir işbirliği yapmak istediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya lideri Vladimir Putin’in Soçi’de yaptıkları görüşmeye de değinen Diriöz, zirvede Türk-Rus ilişkilerinin kurulduğu başlıca ilkeleri ‘iyi komşuluk ilişkileri, ortak yararlar ve karşılıklı saygı’ olarak saydı. Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi görevinde 2 yıldır çalıştığını söyleyen Diriöz, ancak Putin ve Erdoğan’ın sıklıkla yaptıkları görüşmeler sayesinde (son 2 yılda Rus ve Türk liderler 13 kez buluştu) 13 yılını Rusya’da geçirmiş gibi hissettiğini vurguladı.
Büyükelçi Diriöz, Sputnik’in sorusunu yanıtlarken Rus ve Türk halklarının ortak yanlarına işaret ederek, “Oludkça var. Benzerlikler var, çünkü aynı bölgenin insanıyız. İki halk da sabırlı, gelişmelere açık, dostluklara önem veriyor, vatansever” diye konuştu. Rusya’da çalışması en zor olan Büyükelçi olduğuna dikkat çeken Diriöz, “Rusça’yı öğrenemedim, öğrenecektim. Trafiğim yoğunluğundan dolayı. Öğrenmeyi çok istiyorum” ifadelerini kullandı.
Rusya’daki çalışmaları süresince en çok müzelerden etkilendiğini söyleyen Türk Büyükelçi, “Müzelerde insanlar sırada bekliyorlar. Çocuklar müzelerde öğretmenleriyle bir şeyleri inceliyorlar. Konserler, tiyatrolar hep dolu. Kültür ve sanat ta çok ileri” açıklamasında bulundu.
Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin, ekonomik bağlantılardan siyasi ve kültürel bağlara çeşitli alanlarda aktif bir şekilde geliştiğine dikkat çeken Diriöz, Sputnik’in ‘ilişkilerdeki bu dinamiklerin ne şekilde korunabileceği’ yönündeki sorusunu şöyle yanıtladı:
“Rus-Türk ilişkilerinin daha da artırılması ve hızın devam etmesi bağlamında tavsiyelerim şu: Zaten başarılı işlere imza atan Türk işadamlarının bu başarılarına, çalışmalarına aynı şekilde devam ettirmesidir. Türk işadamlarımız dünyanın her yerinde dinamik şekilde faaliyet gösteriyor. Rusya ile ilişkilerimiz de dinamik şekilde gelişmeye devam ediyor. Rusya bizim yakın komşumuz, coğrafi bakımdan da. Bunun dışında yüksek düzeyde ilişkilerimizin, temaslarımızın devam etmesi. Basın ve insani, kültürel ilişkilerimizin artırılması. Vizelerin kolaylaştırılması. Türk ve Rus halklarının birbirini daha da yakından tanıması. Akademik ilişkilerimizin, yüksek eğitim kurumlar arasındaki işbirliğimizin artırılması, Rus-Türk Üniversitesi ve Türk-Rus Üniversitesi'nin kurulması daha da önemlidir. Burada okuyan öğrenciler daha sonra mezun olduktan sonra birer elçi oluyorlar. Öğrenciler mübadelesi son derece önemli.”