'ÜNİVERSİTELERİN ÖNCÜLÜK ETMEDİĞİ KALKINMA HAMLESİ HEDEFİNE ULAŞAMAZ'
Erciyes Üniversitesinin de bu süreçte şehrin ekonomik, ticari ve kültürel hayatının gelişmesi için her türlü katkıyı vereceğine inandığını vurgulayan Erdoğan, "Şu gerçeği hepimiz çok iyi biliyoruz; üniversitelerin destek olmadığı, öncülük etmediği bir kalkınma hamlesinin hedefine ulaşması mümkün değildir. Halktan kopuk, şehrinden kopuk, ülkenin ve milletin dertlerinden kopuk bir üniversitenin ne kendisine ne de memlekete bir faydası olur" diye konuştu.
'ÜNİVERSİTELERİN STANDARTLARINDA PEK ÇOK BAŞARIYA İMZA ATTIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 76 üniversiteden aldıkları üniversite sayısını, 206'ya çıkardıklarını, 2002 yılında 2,5 katrilyon lira olan yüksek öğretim bütçesini 2018 yılında yaklaşık 28 katrilyon liraya yükselttiklerini, 2002'de 494 olan meslek yüksek okulu sayısını 996'ya, 171 olan yüksek okul sayısını 464'e taşıdıklarını dile getirdi.
'3 MİLYON ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNE SAHİP OLDUKLARINI SÖYLEYEN MERKEL'E BİZİMKİ YAKLAŞIK 8 MİLYON DEDİM'
'OCAK AYINDAN İTİBAREN LİSANS BURSU 500 TL'
Erdoğan, 16 yıl önce burs/kredi olarak ayda 45 lira verildiğini hatırlatarak, ocak ayından itibaren lisans öğrencisine 500, yüksek lisans öğrencilerine bin, doktora öğrencilerine bin 500 lira burs/kredi vermeye başlayacaklarını söyledi. Bu yıl karşılıksız burs verilen öğrenci sayısının 150 bini bulduğunu kaydeden Erdoğan, 2002'de günlük 50 kuruş olan yurtlarda kalan öğrencilerin yemek yardımını toplamda günlük 12,5 liraya çıkardıklarını vurguladı.
'ÖZGÜRLÜĞÜN MERKEZİ OLMASI GEREKEN ÜNİVERSİTELER YASAKLARLA GÜNDEME GELİYORDU'
'ÖĞRENCİYE ÜNİVERSİTEYİ ARATMADIK, AYAĞINA GÖTÜRDÜK'
"Biz öğrenciye üniversiteyi aratmadık, üniversiteyi öğrencinin ayağına götürdük." diyen Erdoğan, en büyük başarılarının bu olduğunu söyledi. "Hakkari'deki bir gencin Ankara'ya, İstanbul'a geldiğinde kalabileceği bir yer var mı?" endişesini ortadan kaldırdıklarını belirten Erdoğan, Hakkari, Kars, Ağrı, Şırnak'a üniversite kurduklarını anlattı.
'BUNLARI GÖRMEMEK ÇOK BÜYÜK NANKÖRLÜK OLUR'
'1960 DARBESİ KAPKARA BİR LEKE'
1980 öncesinde sahnelenen bu oyunun ilk kez yaşanmadığını ifade eden Erdoğan, Türkiye'de daha sonra her 10 yılda bir tekrarlanacak antidemokratik müdahale kapısını açan 27 Mayıs 1960 darbesi olduğunu vurguladı. Bu darbenin siyasi tarihe kapkara bir leke olarak kazındığını dile getiren Erdoğan, 12 Eylül darbesiyle 27 Mayıs darbesi arasında önemli benzerlikler bulunduğuna dikkati çekti.
'SÖZDE AKADEMİSYENLER YÖNETİCİ OLDUKLARI ÜNİVERSİTELERİ NAZİ KAMPLARINA ÇEVİRDİ'
'UZAYA FÜZE GÖNDERDİNİZ DE BAŞÖRTÜSÜNE Mİ TAKILDI?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite girişlerine kurulan ikna odaları, kılık kıyafetinden dolayı kapı dışarı edilen öğrencilerin, dereceye girip ödül almaya hak kazandığı halde ağzı kapatılarak sahneden indirilen genç kızların görüntülerinin o dönemin utanç sahneleri olarak hafızalara kazandığını söyledi. Birincilikle okulunu bitiren bir kıza diplomasının verilmemesine ilişkin Erdoğan, "Bu yenilir yutulur bir iş mi? Bu katlanılır bir iş mi? Neymiş, başında başörtüsü varmış. İşte bu millet, bunları affetmedi ve affetmeyecek. Siz, uzaya füze gönderdiniz de başörtüsüne mi takıldı? Bu nasıl bir yaklaşımdır?" sözlerine yer verdi.
'MESLEĞİNİN ONURUNU KORUYAN AKADEMİSYENLERİMİZ ÜZERİNDE AĞIR BİR TRAVMA BIRAKTI'
Erdoğan, şunları dile getirdi:
'SİZİN ÜLKE MÜSLÜMAN DEĞİL Mİ DEDİLER'
— Benim kızım ülkemde başörtülü olarak okuyamayacak, ABD'de başörtülü olarak okuyabilecek. Bu ne büyük çelişkidir? Bana diğer ülkelerin liderleri, 'Niçin senin kızın burada?' dediklerinde 'Başörtüsünden dolayı benim ülkemde okuyamadı.' dediğimde bana o liderler, 'Nasıl olur?' diye sordular. 'Maalesef böyle.' dedim. 'Sizin ülke Müslüman değil mi?' dediler, 'Halkı Müslüman.' dedim. Başka bir şey diyemedim.
— Üniversiteleri bilim ve araştırma yerine vesayetin ideoloji üretim merkezleri olarak gören zihniyeti hep birlikte çöpe attık. Türkiye son 16 yılda sadece ekonomide, eğitimde, sağlıkta, altyapıda, üst yapıda değil aynı zamanda üniversitelerimizin özgürleşmesinde de büyük bir devrime imza atmıştır. Açık ve net ifade ediyorum, nasıl şafağın ışıkları gecenin karanlığına alışmış gözleri kamaştırırsa yeni Türkiye'nin aydınlığı da bu karanlık dönemlerden nemalanan çevreleri rahatsız ediyor.
— Türk üniversiteleri tarihlerinin en özgür, en güçlü dönemini yaşıyor.
— Terör propagandası yapmak fikir ve düşünce özgürlüğü anlamına gelmez.
— Biz üniversitelerde tep tipçiliğe karşıyız. Türkiye'nin tüm renkleri üniversitelerde olmalıdır.