'EĞİTİM VE DÖNÜŞTÜRME İÇİN'
Düzenlemede, "İlçe ve üzeri idari birimler aşırıcılıktan etkilenmiş kişileri eğitmek ve dönüştürmek için mesleki eğitim merkezleri gibi eğitim ve dönüşüm mekanizmaları kurabilir" ifadesi yer aldı.
Bu idari birimlerin, mesleki eğitim merkezlerinde toplanan kişilerin, düşüncelerinin dönüşmesini ve topluma geri dönmesini sağlamak için "psikolojik tedavi ve davranış düzeltme uygulamaları yapmaları, bu yolla aşırıcılığı yok etmeye yönelik ideolojik eğitimleri organize etmeleri" gerektiği vurgulandı.
Diğer yandan ülkede tanımı tam olarak yapılmayan "aşırıcılıkla mücadele düzenlemesini" ihlal edenlerin, Terörle Mücadele Kanunu, Kamu Güvenliği İdareleri Ceza Hukuku ve Sincan'ın terörle mücadele düzenlemelerine göre cezalandırılacağı bildirildi.
'EĞİTİM KAMPLARINI TANITMAK İÇİN KANUN DEĞİŞTİ'
Hong Kong merkezli ve Çin yönetimine karşıtlığıyla bilinen South China Morning Post gazetesi de konuyla ilgili haberinde, Çin hükümetinin gözaltı kampları olarak işlev gören 'yeniden eğitim kamplarını', 'mesleki eğitim merkezleri' ifadesiyle yeniden yürürlüğe soktuğuna dikkati çekti.
Diğer yandan Çin Komünist Partisinin resmi yayın organlarından Global Times gazetesi de mesleki eğitim merkezlerinin aşırıcılıktan etkilenmiş kişilere psikolojik danışmanlık sağlayarak, bu kişilerin topluma ve ailelerine geri dönmesine yardım edeceğini öne sürdü.
Düzenlemenin, aşırıcılığı toplumun kültürel etkinliklerinin yanı sıra diğer insanların dini özgürlüklerine de müdahale eden bir davranış olarak tanımladığına dikkati çeken gazete, düzenlemenin aşırıcı faaliyetlere daha sert ceza verilmesine imkan tanıdığını belirtti.
ULUSLARARASI KURUMLARDAN TEPKİLER
Örgüt temsilcileri, toplantıda yaptıkları sunumlarda, herhangi bir yargı kararına dayanmadan hürriyetinden alıkonulan kişi sayısının 3 milyonu bulduğunu iddia etmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise Çin hükümetinin, ülkenin kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslüman Uygurlara 'sistematik insan hakları ihlallerinde bulunduğunu' duyurmuştu.