Kalın dün kabine toplantısının ardından gazetecilerin üç kamu bankasına İşsizlik Sigortası Fonu'ndan 11 milyar lira aktarılmasına yönelik soruya şöyle yanıt verdi:
— Kamu fonları devletin içerisinde zaman zaman farklı yerlerde kullanılmıştır. Geçmişte de bu oldu. Özal döneminden beri bu tür uygulamalar yapılmıştır, AK Parti dönemlerinde de yapılmıştır. Geçen sene de buna benzer birtakım kaydırmalar yapılmıştır. Burada herhangi bir risk, tehlike söz konusu değil.
— Yani kamu kendi içindeki kaynakları farklı birimlerde kullanacak şekilde birtakım tedbirler, tasarruflar alabilmektedir. Bu uygulama da ondan farklı bir şey değil. Buradan daha farklı anlamlar çıkartılması doğru olmaz. Tam tersine, aslında bu kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması anlamında atılmış bir adım. Burada herhangi bir kayıp, risk söz konusu değil.
Basında yer alan haberlere göre söz konusu işlem Halkbank, Vakıfbank ve Eximbank'ın tahvil ihraçlarında gerçekleşmişti.
İşsizlik Sigortası Fonu Ağustos sonu itibarıyla yaklaşık 124.3 milyar TL büyüklüğünde ve fonun maddi ve mali varlığının; yüzde 89.05'i tahvil yüzde 10.95'i ise mevduattan oluşuyor.
'BAKANLIĞIN HABERİ YOK'
Öte yandan konu dün Meclis'e de taşındı. Plan ve Bütçe Komisyonu'nunda konu Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Bülent Aksu'ya soruldu. Meclis tutanaklarına yansıyan görüşmelere göre, Aksu Halkbank, Vakıfbank ve Eximbank ile İşsizlik Fonu arasındaki tahvil ticaretinden Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın haberi olmadığını söyledi.
İki kurumun da hukuk içinde kalarak hareket ettiğini belirten Aksu, "Bendeki bilgi bu şekilde ve Hazine ve Maliye Bakanlığının yönlendirmesiyle yapılan bir işlem de değil, bilgisi dâhilinde olan da bir işlem değil. Sonuçta iki kurum birbirlerinin kâğıtlarını alıp satma konusunda serbestler. Bu, Sermaye Piyasası tarafından onaylanmış, aynı zamanda BDDK tarafından da onaylanmış işlemlerdir" dedi.