Sunumda, Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Yunan adaları için söylediği "Karşıda horoz ötse biz buradan duyarız" sözü canlandırmalara ve somutlaştırmalara örnek gösterilirken, milletvekillerine atasözü ve deyimleri öğrenmeleri tavsiye edildi.
Hedef kitlenin folklor bilgilerinin ‘taşı gediğine koyma'larını sağlayacağı belirtilirken de ünlü işadamı örnek gösterilerek "Sakıp Sabancı'yı hatırlayalım" denildi. Milletvekillerine televizyon programlarında öfkelerini kontrol etmeleri önerilirken de AK Parti eski milletvekili Mehmet Metiner "Programlarda muhatabını önce tahrik ediyor, ardından da sürekli ‘sakin olun' diyerek uyarıyor. Bu bir taktiktir" diye anlatıldı.
Milletvekillerine şu önerilerde bulunuldu:
— Anlatacağınız konuda öykünüz olsun. Öykülü konuşmalar akılda kalıcıdır.
— Konuşmada, ‘eh', ‘tabii ki de', ‘anladın mı', ‘cool' gibi moda ifadelerden kaçının.
— Enseyi kaşıma, yutkunma, dudakları ısırma, kravatı düzeltme, saate bakma, kol kavuşturma, yerinde sağa sola dönme, kalkacakmış gibi sandalyenin ucuna oturma gibi hareketler huzursuzluğu gösterir.
— İktidarın hatalarına odaklanmayın. Yeni çözüm önerileri getirin.
— Bir gaf yaparsanız üzerine gitmeyin ve derhal başka konuya geçin.
— İmalı konuşmalar güven zedeler.
— İşaret parmağını sık kullanmak tehdit anlamı taşır.
— Ağzı elle kapatmak bir şey saklandığını gösterir, dikkat edin.
— Takım kıyafetlerde erkeklerin mendil, kol düğmesi ve çok dikkat çekici saat takmamaları, halkla benzerlik açısından önemli.
— Bacak bacak üstüne atmayın. Bacakları uzatıp ‘V' şeklinde açmak uygunsuzdur.
— Ekranda ekose, puantiye, desenli ve çizgili kumaşlar gözü yorar.
— Mümkün oldukça kravat takın.
— Sürekli sırıtan kişiler güven verici değildir.