Merkel'in açıklamasından satır başları şöyle:
'ALMANYA OLARAK İSTİKRARLI BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ'
— Almanya olarak istikrarlı bir Türkiye istemekteyiz. Kalıcı bir ekonomik büyüme kaydeden Türkiye olsun istemekteyiz. Ekonomik işbirliğini ele aldık. Sayın Erdoğan'ın ziyaretinden önce bakanların ziyaretleri oldu. Ekonomi bakanımız Türkiye'ye ziyaret yapacak. Ortak ekonomi komisyonu bir araya gelecek. Türk Alman enerji forumu bir araya gelecek.
'EKİM ORTASINDA DÖRTLÜ ZİRVE DÜŞÜNÜYORUZ'
— Göç konusunu ele aldık. Türkiye olağanüstü yüksek bir performans sergiliyor. Suriye'den gelen 3 milyon kadar mülteciye ev sahipliği yapıyor. İdlib'i ele aldık, yarın tekrar konuşacağız. Orada kırılgan bir durum var. Türkiye, Rusya ve Fransız cumhurbaşkanlarıyla bir araya gelerek ekim ortasında bir dörtlü zirve düşünüyoruz. Elbette belli yükümlülüklerimiz var. Mülteci için ayrılan kaynakların bürokrratik olmayan bir biçimde akmasını sağlamak istiyoruz.
— Terörle mücadelede işbirliğini artırmak istiyoruz. Dışişleri bakanlarının son derece iyi bir işbirliği var. Elbette karşılıklı iyi ilişkileri arzulamaktayız. Tabii ki diğer taraftan demokratik, açık bir toplumun nasıl olması gerekiyor. Farklı görüşlere sahip olduğumuz bir konu olabileceğini bilerek ele almamız gerekiyor. Sadece Alman vatandaşı olanların tutuklu olmaları değil sadece. Karşılıklı konuşulmazsa ortak görüşler de oluşamaz. Kesinlikle görüşülmesi, konuşulması taraftarıyım.
'FETÖ KONUSUNDA DAHA ÇOK NESNEL BULGUYA VE KANITA İHTİYACIMIZ VAR'
'TOPLAM 5 VAKA VAR'
Merkel "Sayın Erdoğan ile tutuklu olanlar üzerine konuştuğunuzda bunu nasıl gözümüzde canlandırabiliriz? Bunları ne zaman tahliye edeceksiniz diye mi soruyorsunuz? Türkiye'deki yargının bağımsızlığına yönelik şüpheler var. Siz ısrarla tahliye edin mi diyorsunuz?" sorusuna da şu şekilde yanıt verdi: "Ben tabi aramızda nasıl konuştuğumuzu tek tek anlatacak değilim. Ama somut olarak ele alıyoruz tabi ki. Ve uzun da görüşmeler oluyor. Mesela sizin adını verdiğiniz kişi (Enver Altaylı) şu anda işimizi zorlaştıran vakalardan biri. Toplam 5 vaka var. Kesinlikle son derece somut olarak bu konuları ele aldığımıza güvenebilirsiniz."
Almanya Başbakanı "Bir anayasal hükümeti düşürmeye çalışan FETÖ'nün üyelerine Almanya'da barındırmak ve bilgileri olduğunu söylemiştiniz. Bu nasıl değerlendirilecek bir konu? Yeni normalleşme adımlarının atılacağını biliyoruz. Almanya'dan Türkiye'ye bir heyet verecek, ilk somut adımları ne zaman bekleyebiliriz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
" Belki tekrar bu somut vakalara dönebilirim. Mesela bazı vakalarda iddianamenin henüz hazırlanmamış olmasını konuştuk. Bundan ötürü çok muğlak bir durum ortaya çıkıyor. Ve tabi ki yargının bağımsızlığına karşı saygımız sonsuzdur. Ama bazı durumları, bazı süreçlerin farklı olmasını dilerdik. Bu da apaçık ortada. Darbe konusuna gelince kesinlikle şiddetle kınıyoruz. Kendim bizzat Türkiye'ye ziyarette bulundum, 200'den fazla insanın hayatından olduğunu biliyorum. Şimdi biz bu alanda daha çok bilgi edinmek için karşılıklı temasları sürdürüyoruz. Ama bu Gülen hareketini gerçekten PKK ile aynı seviyede değerlendirme açısından bu durumda değiliz, daha çok bilgiye ihtiyacımız var."
'TOPLANTIYA KATILMAMAK CAN DÜNDAR'IN KENDİ KARARI'
(Gazeteci Can Dündar'ın Türkiye'ye iadesinin söz konusu olup olmadığı ve basın toplantısına katılmama kararı)
— Adli yardımlaşma ile ilgili konuları tek tek ele almak istemiyorum. Dündar toplantıya katılmama kararını kendisi vermiştir. Yanlış anlaşılma olmasın, akredistasyon için hukuki zemin vardır. Eşitlik açısından bu hak tanınmıştır. Can Dündar'ın kendisi katılmama kararı verdi. Kendisi hakkında benim ve Erdoğan arasında farklı görüşler olduğunu teyit edebilirim.
Diğer taraftan ortak basın toplantısında tişörtünde 'Gazetecilere Özgürlük' yazan Avrupa Postası'ndan gazeteci Adil Yiğit salondan zorla çıkarıldı.