15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski yüksek yargı üyelerinin yargılandığı davada tanık olarak dinlenen Nesip Yılmaz, 30 yıl örgütte 'genel sohbetçi' konumunda görev yaptığını, yargı ve emniyet üniteleri için sohbetler düzenlediğini söyledi.
Örgütün önceleri kamu yararına çalışan bir cemaat şeklinde algılandığını, ancak devletin üst düzey kadrolarını ele geçirmeye, devleti yönetmeye talip olunca farklı bir pozisyona büründüğünü söyleyen Yılmaz, şu beyanda bulundu:
"Örgüt liderinin yanında bulunduğumuzda devlet içinde yargı, emniyet, askeriye ve mülkiyenin önemli olduğunu belirtirdi. Bunlar önce hususi hizmet, sonraları mahrem yapı olarak isimlendirildi. Örgüt lideriyle bir görüşmemizde, '3 tay var; Yargıtay, Danıştay, Sayıştay. Ya oraları tamamen ele geçireceğiz, bizim olacak ya da bunlardan kurtulmamız lazım' dedi. Bunu bizzat duydum."
YARGININ SİVİL İMAMLARI
Askeriye, mülkiye, adliye ve emniyette de mahrem yapılanmalarının bulunduğunu, 2001-2002 yıllarında bu mahrem yapıların kendi içindeki imamlarının başına birer sivil imam getirildiğini vurgulayan Yılmaz, 'Selim' kod adlı Ahmet Çağlayan ve Samsun'daki kapatılan Feza Eğitim Kurumları Genel Müdürü 'Faik' kod adlı Fatih Elçik'in, bir dönem yargının sivil imamlığını yaptıklarını ileri sürdü.
Yılmaz, yargı ve emniyetteki sivil imamların, 2003-2004'ten itibaren örgütün talimatlarını ilettiklerini, askeriyedeki yapılanmanın daha farklı olduğunu ifade etti.