Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurul görüşmeleri için bulunduğu New York'ta, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen 9. Türkiye Yatırım Konferansı'nda konuşan Albayrak, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu anlamak için Türkiye'nin son iki yıldır neler yaşadığının iyi anlaşılması gerektiğini söyledi.
Albayrak, Türkiye'nin 24 Haziran 2018'den itibaren yeni bir döneme girdiğini vurgularken, "Yeni hükümet sistemi çerçevesinde bakanlık sayısı 26'dan 16'ya düşürüldü. Para politikaları ve mali politikalar birbirleriyle koordineli hale getirildi. Çünkü enflasyonla sadece birini kullanarak savaşamazsınız" dedi.
Son 2 ayda bütçe disiplini açısından çok önemli adımlar atıldığını söyleyen Albayrak, "Bütçe açığımızın Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranını yüzde 2'nin altında tutmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için ilk olarak 35 milyar Türk lirası değerinde tasarruf ve gelir sağladık" ifadesini kullandı.
'GELECEK 12 AYDA ÖZEL SEKTÖRDE DÖVİZ RİSKİ GÖRÜLMÜYOR'
Albayrak, enflasyonla mücadele konusunda da yapılması gereken herşeyin yapılmaya başlandığını dile getirdi ve "Eylül ayında TCMB'den enflasyonla mücadele için güçlü bir adım geldi ve bu adımla bağımsızlık tartışmaları da kapandı" dedi.
Albayrak, YEP'in üç ana başlığı kapsadığını vurgularken, bunları dengelenme, disiplin ve dönüşüm olarak sıraladı. Özellikle değişim ile ilgili yeni bir birim kurduklarını aktaran Albayrak, "Yeni program bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik. 16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis, tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek" dedi.
"Finansal sektörün belkemiği olan bankaları desteklemeye devam etmek için her türlü seçeneğe sahibiz" ifadelerini kullanan Albayrak, gelecek 12 ayda özel sektörde döviz riskinin görülmediğini vurgularken, "Türkiye öngörülebilir gelecekte doğru yolda ilerleyecek ve ekonomide daha önemli adımlar atılacak" diyerek sözlerini tamamladı.