BBC Türkçe'de yer alan habere göre Trump, konuşmasında "İdlib'deki çözümden dolayı Türkiye'ye teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Tahran yönetimini bir kez daha hedef alan Trump, "Suriye rejiminin kasaplığını Rusya ve İran'ın mümkün kıldığını" da öne sürdü.
ABD Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD, İran'ın kötücül faaliyetlerine karşı her zamankinden daha sert ek ambargolar koyacak. Bu ambargolara uymayan tüm bireyler ve tüzel kuruluşlar ağır sonuçlarla karşı karşıya kalacak. Tüm Güvenlik Konseyi üyelerinden İran rejiminin davranışlarını değiştirmesi ve asla nükleer bomba elde edememesi için ABD'yle birlikte çalışmasını istiyorum."
Pyonyang ile ilişkilere de değinen Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jung-un'un ülkesinin müreffehleşmesini istediğini, perde arkasında birçok gelişme yaşandığını ve yakında "iyi haberler geleceğini" vurguladı.
ABD Başkanı ayrıca, yaklaşan Kongre ara seçimlerinde Çin'in Cumhuriyetçi Parti aleyhine çalıştığını savundu.
Pekin yönetiminin kendisinin ticaret konusundaki sert tutumu nedeniyle seçimlerde yenilmesini istediğini iddia eden Trump, "Maalesef, Çin'in Kasım'daki seçimlerde yönetimim aleyhine çalıştığını tespit ettik" dedi.
Trump, "Benim veya bizim kazanmamı istemiyorlar, çünkü şu ana dek Çin'e ticaret konusunda meydan okuyan ilk başkan benim" diye de ekledi.
BOLTON: KIYAMET KOPAR
Daha önce de ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, İran'ın lider kadrosuna ABD'ye, vatandaşlarına veya müttefiklerine zarar vermeleri halinde "kıyametin kopacağı" uyarısında bulundu.
Bolton "Tahran'daki mollaların kanlı rejimi yalana, aldatmaya ve hileye devam ederse, ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacaklarını" söyledi.
Aynı zamanda ABD'nin eski BM Büyükelçisi olan Bolton "Nükleer İran'a karşı" konferansında konuştu.
Bolton "Bizi, müttefiklerimizi ya da ortaklarımızı aldatırsanız, vatandaşlarımıza zarar verirseniz, kesinlikle kıyamet kopar. Bugün net bir mesaj vereyim: İzliyoruz ve peşinizdeyiz." dedi.
Geçmişte İran'a karşı askeri seçeneklerin de kullanılmasını savunan Bolton, ABD'nin ekonomik ambargoların uygulanmasında agresif bir tutum izleyeceğini de vurguladı.
ABD yönetimi, 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinden sonra İran'a yeni ambargolar koymuştu.
Eski ABD Başkanı Barack Obama tarafından müzakere edilen uzlaşmada, ambargoların gevşetilmesi karşılığında İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini kısıtlaması öngörülüyordu.
Anlaşmaya taraf diğer ülkeler uzlaşmaya bağlı kalacaklarını açıklamıştı. İngiltere, Çin, Fransa, Almanya ve Rusya İran'la alışveriş için yeni bir ödeme sistemi kuracaklarını ve Amerikan ambargolarını bypass edeceklerini söylemişti.
'EN ZARAR VERİCİ ÖNLEMLERDEN BİRİ'
Trump da BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada da İran'la nükleer anlaşmadan çekilme kararını savunmuştu.
BM'de Salı günü yaptığı açılış konuşmasında Trump'ın hedefinde İran vardı.
Trump, "İran'ın liderleri, kaos, ölüm ve yıkım tohumları ekti. Komşularına veya sınırlara ya da ulusların egemenlik haklarına saygı duymuyorlar. Bunun yerine İranlı liderler ülkenin kaynaklarını kendilerini zenginleştirmek, Ortadoğu ve ötesinde kaos yaymak için kullanıyorlar" demişti ve ekonomik baskının İran'ı yeni bir anlaşmaya zorlayacağını savunmuştu.