ISINMA EKONOMİSİ
Dünyanın iklimini inceleyen bilim insanlarının çoğu, küresel ısınmanın varlığından ve eğer artan sıcaklar bir buçuk santigrat derece seviyesinde tutulmazsa, gezegenin şeklini kökten değiştireceğinden kuşku duymuyor. Bu görüş, onlarca iklimsel uydu, binlerce meteoroloji istasyonu ve yüzlerce bilgisayar modelinin ölçüm sonuçlarıyla da destekleniyor.
'HAFİFLETİCİ TAVİZ NİTELİĞİ'
Washington’un anlaşmadan çekilmesinden önce bile, pek çok iklimbilimci Paris Anlaşması’nın uygulanabileceği konusuna kuşkuyla bakmıştı. Bunun nedenleri farklıydı; örneğin, belgenin üçüncü dünya ülkeleri için birçok hafifletici taviz niteliği, ya da bazı devletler için, örneğin, ABD için açık bir şekilde yerine getirilemez yükümlülüklerdi.
Ricke ve meslektaşları, Başkan Trump ve destekçilerinin bir çok defa dile getirdiği, ABD'nin Paris Anlaşması’ndan çekilmesinin hem ekonomik hem de iklim açısından kazanç sağlayacağı görüşünü kontrol etti.
'HESAPLAMALAR, KÜRESEL ISINMANIN SONUÇLARININ HER ÜLKE İÇİN FARKLI OLACAĞINI GÖSTERDİ'
Örneğin, Rusya, Kanada, Avrupa Birliği ve Kuzey Avrupa ülkelerinin de dahil olduğu kuzey ülkelerinin zarar görmeyeceği, aksine, yıllık ortalama sıcaklıklarının hızla artması durumunda yaşamlarını iyileştirebilecekleri ortaya çıktı.
'GÜNEY ÜLKELERİ ÖNGÖRDÜKLERİNDEN DAHA FAZLA ZARAR GÖRECEK'
Bilim insanlarının da belirttiği gibi, bu ülkelerdeki mevcut sıcaklıklar ekonomik optimumdan çok daha düşüktür. Buna göre, sıcaklık artışı tarımdaki verimi artıracak ve endüstride enerji tüketimini azaltacaktır. Öte yandan, birçok güney ülkesi mevcut iklim tahminlerinin öngördüğünden daha fazla zarar görecek.
'ABD'DEN SONRA EN ÇOK ZARAR GÖRECEK OLAN ÜLKE HİNDİSTAN'
Ricke ve meslektaşlarının yazdığına göre, ortada tam bir ekonomik paradoks var. Küresel ısınmanın gelecekteki baş kurbanları bugün ya Paris Anlaşması’nın tamamen fes edilmesi ya da gelişmekte olan ülkeler lehine hafifletilmesini savunuyor. Öte yandan, artan sıcaklıklardan faydalanacak hemen tüm ülkeler, sera gazı emisyonlarının azaltılması gerektiğini savunuyor.
Bilim insanları bu değerlendirme ve tahminlerin, ilk devlet grubundaki politikacıların pozisyonlarını gözden geçirmelerine ve kendi ekonomik çıkarlarının zararına hareket etmeyi bırakmalarına yardımcı olacağını ümit ediyor.