Albert Gabriel, dünyadaki taş kemerli köprüler içinde kemeri en geniş olan Malabadi Köprüsü için şöyle diyor: "Ayasofya'nın kubbesi köprünün altına rahatlıkla girer. Balkanlar'da, Türkiye'de, Orta Şark'ta bu açıklıkta, bu yaşta köprü yoktur."
1 / 8
Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde Batman Çayı üzerinde Artuklular döneminde 1147 yılında Timurtaş bin İlgazi Bin Artuk tarafından yaptırılan Malabadi 871 yıldır ayakta kalarak tarihe meydan okuyor.
© Sputnik / Sertaç Kayar
2 / 8
7 metre eninde ve 150 metre uzunluğunda olan köprü, yüksekliği su seviyesinden kilit taşına değin 19 metredir. Renkli taşlarla inşa edilen Malabadi Köprüsü, onarımlarla günümüze kadar ulaşmıştır. 40.86 metre açıklığındaki sivri ana kemeri ile dünyanın günümüze ulaşan en büyük kemer açıklığına sahip taş kemer köprülerden olan Malabadi Köprüsü, mimari yapısı ile görenleri kendine hayran bırakıyor.
© Sputnik / Sertaç Kayar
3 / 8
Köprünün üzerinde bulunan insan, güneş ve aslan figürlü kabartmaları ve bünyesinde bulunan barınağı, helası ile özgün ve az sayıdaki köprü örneklerindendir.
© Sputnik / Sertaç Kayar
4 / 8
Malabadi Köprüsü, gezginleri ve tarihçileri de kendine hayran bırakmış. Evliya Çelebi köprüyü şu şekilde tanıtıyor: “Doğrusu, üstad mühendis var kuvvetini sarf ederek bu köprüde öyle sanatlar göstermiştir ki, bu işçiliği geçmiş mimarlardan hiç birisi göstermemiştir.
© Sputnik / Sertaç Kayar
5 / 8
1940 yılında Diyarbakır’ a gelen Albert Gabriel de köprü için şöyle diyor: “Modern statik hesabının olmadığı devirde bu açıklıkta o zaman için böyle bir eser hayranlık ve takdiri muciptir. Ayasofya’nın kubbesi köprünün altına rahatlıkla girer. Balkanlarda, Türkiye’de, Orta Şark’ta (Ortadoğu) bu açıklıkta, bu yaşta köprü yoktur.”
© Sputnik / Sertaç Kayar
6 / 8
Köprü ile ilgili çeşitli hikayeler de vardır. Bunlardan biri de şöyle: Bad adında bir adam vardır ve nehrin karşı tarafında hayatını süren bir genç kıza aşık olur. Aradan nehir geçtiği için de ona ulaşamaz. Arada geçebilmeleri için bir köprü olmadığından birbirleri ile uzaktan uzağa seslenerek konuşurlar.
© Sputnik / Sertaç Kayar
7 / 8
Bu aşka daha fazla dayanamayan kız Bad’a ulaşmak için yüzmeye ve nehri geçmeye karar verir. Ancak suyun akıntısına kaybolan genç ve güzel kadın gözden kaybolur. Kimsenin bu acıyı çekmemesini isteyen Bad, Silvan beyi olan Meya Farqin’in yanına gider ve buraya bir köprü yapmasını istediğini söyler. Durumu kabul eden Silvan beyi, adamlarına emir verir. Köprüyü yarıya kadar tamamlayan çalışanları, yapının kemer açıklığının çok büyük olduğunu fark ederler. Bunun üzerine bey, Bad’ı yanına çağırır ve köprünün kalan kısmını kendisinin tamamlayıp tamamlamayacağını sorar.
© Sputnik / Sertaç Kayar
8 / 8
Bad ise bu soru üzerine bir şart koşar. Eğer köprüyü tamamlarsa beyin sağ elini keseceğini söyler. Bey de tamamlayamama durumunda aynı şeyin Bad için yapacağını dile getirir. Durumu kabul eden Bad ne yapar ne eder ve köprüyü tamamlar. Sonra da Silvan Beyi’nin sağ elini keser. Eser tamamlanınca Kürtçe ev anlamına gelen “mal” ve Bad’in ismi birleşir ve köprü Malabadi olarak anılmaya başlar. Bir rivayete göre köprünün orta kısmında bulunan kesik el figürünün de bu iddiayı kaybeden beyin eli olduğu söylenir.
© Sputnik / Sertaç Kayar