Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması'nın, bugün itibarıyla imzalandığını ve uygulamaya girdiğini duyurdu.
Açıklamada, birlik tarafından daha önceleri de kamuoyunun bilgisine sunulduğu üzere, her bir müşterinin mali durumu, ödeme gücü ve uzun dönem borçlu alacaklı ilişkisi ayrı ayrı ve özenle değerlendirilerek, karşılıklı iyi niyete ve özveriye dayalı şekilde, bankaların müşterilerine kredi kanallarını açık tuttuğu, vade, ödeme ve teminat koşullarında esneklik sağladığı vurgulandı.
Ekonomik performansın öngörülmedik kadar kısa sürede ve ölçüde düşüş gösterdiği durumlarda ise gelişmelerin ekonomik faaliyet üzerindeki olumsuz etkisini sınırlandırmak ve kısa sürede toparlanmayı desteklemek amacıyla çok sayıda alacaklı ve borçlunun bir araya getirilmesini gerekli kılan uzlaşı platformlarına ihtiyaç duyulabildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
TOPLAM KREDİLERDEKİ PAY YAKLAŞIK YÜZDE 90
Açıklamada, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması'nın, toplam kredilerdeki payı yaklaşık yüzde 90 olan banka ve diğer finansal kuruluş tarafından bugün itibarıyla imzalandığı ve uygulamaya girdiği belirtildi.
Dünya'nın gaktardığına göre, açıklamada, bu sayede, borçlarının yeniden yapılandırılması veya yeni bir itfa planına bağlanması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağı tespit edilen işletmelerin ekonomik faaliyetlerinin sürdürülerek nakit akımlarının düzenlenmesine ve yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olunacağı ifade edildi.
Alacaklıların yanı sıra ilgili borçlunun, varsa bunlarla bağlantılı bulunan diğer kuruluşlar ile hakim hissedarlarının da iyi niyetlerini ve özverilerini azami ölçüde ortaya koymaları, bu suretle bir uzlaşı platformunun ve sektörler arasında pozitif bir sinerjinin oluşturulmasının amaçlandığı kaydedilen açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Bankacılık sektörü tüm paydaşlarıyla el birliği, iş birliği ve güç birliği içerisinde, tecrübesini ve kaynaklarını ülkemizin menfaatleri doğrultusunda en verimli şekilde kullanarak üretimin, yatırımın, ihracatın, ticaretin, istihdamın, kısaca büyümenin sürdürülmesi, varlık değerlerinin ve yatırımcı güveninin korunmasına azami ölçüde katkı sağlamaya devam edecektir. Uygulamanın ülkemize ve ekonomimize yararlı olmasını dileriz."