Ekonomist Konukman: Ne olacağını kendileri bilmiyorlar ki bize söylesinler

Ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman, Seyr-i Sabah programına yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin mevcut ekonomik yapısını yorumladı. Konukman, orta vadeli program açıklamasının gecikmesinin yetkili kişilerin de önlerini görememelerine ve ne olacağını bilmemelerine bağladı.
Sitede oku

Dolar/TL kuru, güne 6.45 seviyesinde başladı
Dün açıklanan ekonomik büyüme oranlarının ardından gözler tekrar ekonomideki gelişmelere çevrildi. Bir süredir üstünde yoğun tartışmalara neden olan ekonominin yakın dönem geleceği konusu her kesimden farklı yorum gelmesine neden oldu. Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden Prof. Dr. Aziz Konukman, Seyr-i Sabah programında ekonominin mevcut durumuyla yakın dönem geleceğini değerlendirdi:

‘DÖVİZ REZERVLERİ CARİ AÇIK FİNANSMANINDA KULLANILDI'

"Berat Albayrak dengelemeye doğru gidiyoruz dedi. Bir başka bakan net ihracatın büyümeye katkısı iyi dedi. Ama herkes şunu unuttu: Birinci çeyrekteki yüzde 7 büyüme oranının altına düştük. Bu doğal da bir şey, 7 bandında sürdürülmesi mümkün değil. Ama yandaş basını hatırlayın dönem yediyle kapanacak diyen. Biz bunun olamayacağını söylemiştik.

Geçen seneden başlayan bir süreç var: Kredi Garanti Fonundan tutun maliye fonundaki gevşemeler, örtük faizle piyasanın fonlanması. Politika faizi 8 iken piyasalar onun üstünden fonlanıyordu. Muazzam bir şekilde kredi ve para arzı genişliyordu. Zorlamayla ekonomi ısınmıştı. Bunun sürdürülme şansı yoktu.

11 bin 200 firmanın bilançosu incelendi: Sıkıntı büyüyebilir
Ayın 13'ünde çok önemli bir karar bekleniyor faizlere dair. Onun dışında orta vadeli program açıklanacak. Eylülün ilk haftasının sonuna kadar açıklanacak. AKP hiçbir şekilde zamanında açıklayamıyor. Yasanın emrettiği takvim bir kenara itiliyor. Bu bir yol haritası. Siyasi otorite önümüzdeki üç yıl içinde büyüme ve enflasyonun ortalaması, dolar kurum şu olacak açıklaması bu. Dolar cinsinden milli gelirimiz şu olacak, TL olarak bu olacak deniyor. Bunu verdiğiniz zaman ortalama dolar kurunu hesaplayabiliyorsunuz. Gecikmenin nedenini şuna bağlıyorum: Önlerini göremiyorlar. Kendileri bilmiyorlar ki bize söyleyebilsinler.

Faiz normalde bir takım ekonomik göstergelere bakar. Bunların başında enflasyon gelir. Eğer enflasyon almış başını gidiyorsa kurun orada kalması mümkün değil. Enflasyon gıda fiyatları ve kur artışından kaynaklanıyor. İğneden ipliğe zam demek sektörlerin fiyatları üstündeki etkisi. Bir ‘input-output' tablosu var Türkiye'nin: Her sektörün kimden ne alıp kime ne verdiğini hesaplıyor. Hükümet istese beş dakikada fiyatlar üstünde ne tür etkisi olduğunu hesaplanabilir. Bu TÜİK tarafından cumhurbaşkanının önüne konursa kimin ne kadar zam yaptığı fahiş olup olmadığı belirlenebilir. Hükümet şu anda kimin fırsatçılık yaptığını bilmiyor. Dolarla dolaylı ilişkisi olanlar bile fırsatçılık yapıp zam yapıyor. Dolardaki bir kuruşluk artışın sektörel fiyatlara etkisi ortaya konsa… Maliyet yapıları bilindiği için doğrudan ve dolaylı etkiler bilinebilir. Bu çalışmayı dahi yapmıyorlar.

Pekcan: Türkiye, Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu bir kez daha kanıtladı
Yandaş basın, hükümet ve cumhurbaşkanı dahil yüksek büyümenin faziletlerini anlatıyorlar. Şimdi bu havaları inmiş durumda. Bu kadar pompayla büyüyen bir ekonomi olur mu? Dolar kuru ve maliyetler aldı başını gidiyor. Üretici fiyatları yüzde 32 arttı. Tüketici fiyatları yüzde 17. Tüketici fiyatlarından iki misli artmış üretici fiyatları. Bir süre sonra bunlar tüketici fiyatlarına yansıyacak. Bugün 18 gözüken fiyatlar 20-25 bandına gidebilir. Bu da ciddi anlamda fiyat artışı anlamına gelir. Bu fiyat artışlarından alıcı bulabilir misiniz? Reel olarak ne oluyor gelirleri? Eriyor. Eriyince şehirlerarası otobüse mi binecek? Daha az binecek. Daha az sinemaya gidecek. Mallara talep olmayınca firmalar üretim kapasitelerini kısacak. Kapasite kullanım oranları düşecek. Yatırımsızlık ortamı oluşacak. Bunun adı stagflasyondur. Hem fiyatlar artıyor hem işsizlik artıyor demek bu.

Bizim sistemin adı dalgalı kur. Bu, kuru piyasalara bırakmak demek. Bir de kirli dalgalanma var. Merkez bankası buna kayıtsız kalamaz. Elindeki rezervi piyasaya sürer. Bunları uzun süredir yapamıyor merkez bankası. Yeteri kadar rezervi yok. Bunu yapmak kurun pahalı olduğunda oldukça pahalı. Şimdi herkes merkez bankasına döviz sık da aşağı çek diyor. Ama bunu bile kullanamıyor çünkü cari açığın finansmanında kullanılıyor. Kuru etkilemeyi bırak, biz bunu cari açığın finansmanında erittik zaten."

Yorum yaz