'HAKLI ENDİŞELER'
Tahran'daki üçlü zirvenin Türkiye'nin İdlib'deki gelişmelerla ilgili haklı endişelerini gidermek bakımından yetersiz kaldığını kaydeden Çeviköz, sözlerini şöyle sürdürdü:
'ZİRVE SONUÇ BİLDİRİSİNDE GARANTİ YOK'
"Toplantı sonunda yayımlanan bildiride İdlib'de çatışmasızlığın sürdürülmesini garanti edecek bir güvencenin görülmemesi dikkati çekmektedir.''
''Bu durum İdlib'de bir insani trajedi yaşanması ihtimalinin de ortadan kalkmadığını göstermektedir. Böyle bir gelişme Türkiye'ye yönelik yeni ve büyük bir göç dalgasına da zemin oluşturacaktır.''
'TÜRK ASKERİNE DE CİDDİ TEHDİT'
''Suriye yönetiminin İdlib'e bir askeri harekat başlatması sadece bölgede yaşayan sivil halkın güvenliğini tehdit etmekle kalmamakta, aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgede kurulan gözlem misyonlarındaki varlığına karşı da ciddi bir tehdit oluşturmaktadır."
Böyle bir tehdidi bertaraf etmenin yolunun aktif bir diplomasi faaliyetinden geçmekte olduğunu vurgulayan Çeviköz, bu koşullar altında Türkiye'nin ivedilikle atması gereken adımları da 6
maddede şöyle anlattı:
'BM DEVREYE GİRMELİ'
"1- Bölge halkının ve terörle bağlantısı olmayan grupların Suriye sınırları içinde kalacak şekilde İdlib'ten tahliyesi için Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm ilgili kuruluşlara ve ülkelere çağrıda bulunulmalı ve bu sonuca ulaşmak için yoğun bir şekilde çalışılmalıdır.
2- Türkiye İdlib'de bulunan bütün muhalif gruplardan silahlarını bırakmalarını istemeli ve bunun sağlanması için yoğun çaba göstermelidir.
'İDLİB, ULUSAL GÜVENLİK SORUNU'
3- İdlib konusu Türkiye için bir ulusal güvenlik sorunudur. Moskova ve Tahran ile yapılan görüşmelerde bu anlayışımızın kuvvetle vurgulanmasının yanı sıra, Suriye Yönetimi ile de temasa geçilmesinin ve 1998 Adana Mutabakatı ruhunun iki komşu ülke arasında yeniden canlandırılması için çalışılmasının zamanı gelmiştir.
4- Suriye konusunda ABD ile yapılan görüşmeler sadece Membiç ve PYD/YPG bağlantılı sorunlarla sınırlanmamalı, ABD ile Astana ve Soçi süreçleriyle ve son Tahran toplantısıyla ilgili de bilgi paylaşımında bulunularak görüşmeler daha geniş bir çerçeveye oturtulmalıdır.
'AB'YE ULUSAL GÜVENLİK TEHDİDİ ANATILMALI'
5- AB ile yapılan görüşmelerde konunun insani boyutu öne çıkmakta ve amacın yeni bir mülteci sorununu engellemek olduğu görülmektedir. Türkiye İdlib sorununun esas itibariyle kendi ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu AB'ye özenle ve sabırla anlatarak Suriye'de barış ve istikrarın kurulması çalışmalarında AB ile de işbirliğini yoğunlaştırmalıdır.
'SURİYE YÖNETİMİNİ TAHRİK EDEN GRUPLAR ÜZERİNDE ANKARA DENETİM SAĞLAMALI'
6- İdlib'de konuşlanmış bulunan ve gözlem misyonu görevini sürdüren Mehmetçik'in herhangi bir saldırıya maruz kalmaması için Suriye yönetimini böyle bir saldırıya tahrik edebilecek eylemlerde bulunan gruplar üzerinde Türkiye güçlü bir şekilde denetim ve kontrol sağlamalı, askerimizin güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri almalıdır.''