Erdoğdu, "Dolayısıyla 20 Ağustos Pazartesi haftası TÜİK tatil nedeniyle fiyatları derleyemedi. 27 Ağustos Pazartesi haftası da ayın son 5 günü olduğu için sadece ‘Taze sebze ve meyveler, futbol maçına giriş ücreti, LPG, tüp gaz, altın ve seçilmiş 16 gıda ürünü' fiyatları derlendi. Ama hepimiz biliyoruz ki, bayram tatili sonrasında market raflarına zam yağdı. Yüzde 20-30 oranında fiyat artışı gazetelere bile haber olan tuvalet kağıdı ve bebek bezi, TÜİK verilerine göre sadece yüzde 2.37 ve 1.96 zamlanmış görünüyor" dedi.
AKLA YATMAYAN VERİ
"Oysa, en az TÜİK kadar bilimsel bir yöntemle TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan ve açıklanan bir başka veriye göre, 4 kişilik ailenin açlık sınırı Temmuz 2018'de bin 738 TL iken Ağustos 2018'de bin 812 TL'ye yükseldi. Yani, artış miktarı 74 TL ve artış oranı yüzde 4.25. Temel gıda maddelerini içeren açlık sınırı hesaplamasında artışın yüzde 4.25'i bulduğu bir ortamda onbinde 6, aylık gıda enflasyonundan bahsetmek abesle iştigaldir."
'TÜİK'İ UYARIYORUZ: İSTATİSTİKLERDE YAPILACAK USULSÜZLÜKLERİN FATURASI AĞIR OLUR'
"Enflasyon oranının düşük göstermek milyonlarca insanın rızkından çalmak demektir. Özellikle yüksek enflasyon rakamlarını makyajlayarak hükümete yaranmaya çalışan TÜİK'i enflasyon rakamları konusunda uyarıyoruz. İstatistiklerde yapılacak usulsüzlüklerin faturası ağır olur. Bu resmi rakamlar kesinlikle vatandaşın mutfağındaki yangını yansıtmıyor. Bayram sonrası market raflarına zam yağdı. Bazı gıda ürünlerinin ise gramajı düşürülerek fiyat artışları gizleniyor. Hatta bazısı bununla da yetinmiyor, düşük gramaja rağmen bir de üzerine zam yapıyor. Hükümeti bu konuda ciddi tedbir almaya çağırıyoruz. Demokrasi, hukuk devleti ve adaletten uzaklaşmanın bedeli, ekonomik olarak yurttaşlarımıza yoksullaşma olarak dönüyor. CHP olarak buna daha fazla müsaade etmeyeceğiz. Bu kapsamda toplumun tüm kesimleri ile bir araya geliyoruz. Saray'ın krizi yoksulun üzerine yıkmaya çalışmasına, yandaş iş adamlarına yönelik ayrıcalıklı davranarak muhalif veya tarafsız iş insanlarını örtülü olarak cezalandırmasına ve bu kayırmacı tavırlarla yandaşlarına servet transfer etmesine karşı halkımızla birlikte en güçlü ve en sert şekilde muhalefet edeceğiz. Bu kriz ‘Saray Krizi'dir, faturayı saray ve yandaşları ödemelidir."