'BİRÇOK YÖNDEN MEZOPOTAMYA KİMLİKLERİNİ BELİRLEYEN BİR İÇECEK'
Araştırmada, Perruchini'nin kalıntıları test etmek için ilk olarak geleneksel kimya yöntemlerini kullandığını, ancak sonuçların kontamine olduğunu fark ettiğini belirtilerek, "Kazı sırasında, insanlar genellikle her şeye dokunur, dolayısıyla üzerilerinde kendi kalıntılarını bırakırlar. Özellikle sorun çıkaran bir kontaminant, bol güneş gören alanlara yapılan kazılarda sıklıkla kullanılan güneş koruyuculardan geliyor. Perrcuhini'nin belirttiğine göre, güneş koruyucularındaki bazı kimyasal bileşikler, şarapla benzerlik gösteriyor, bu da arkeologlar için kimi durumlarda kafa karıştırıcı olabiliyor. Kazı alanında laboratuvar koşulları oluşturmaya karar veren Perruchini, daha güvenilir sonuçlar almak için topraktan yeni çıkarılmış kap ve kâseleri eldivenle tutmaya başladı" dendi.
Arkeolog Claudia Glatz, arkeolojideki organik kalıntı meselesinde pek tartışılan bir şey olmadığını belirterek, "O nedenle, Elsa'nın yöntemi güvenilir arkeolojik sonuçlar elde etmede oldukça önemli. Bu, geçmişte çokça olan bir şey değil" dedi.
'EKİP, HEPİMİZİN HAYALİNİ KURDUĞU BİR ŞEYİ YAPTI'
Araştırma yazısında kullanılan yeni yöntem ile organik kalıntı çıkarılması konusunda çeşitli üniversitelerdeki arkeologların görüşüne ise şöyle yer verildi:
Mata Horowitz (New York Eyalet Üniversitesi Purchase College): Bu kaplardan bir bilgi madeni çıkarılabilir. Ekip, hepimizin hayalini kurduğu şeyi yaptı. Daha önce çıkarılmış kapların hali hazırda modern kimyasallarla kontamine olduklarından bu yöntem kullanılarak incelenemiyor oluşu büyük bir talihsizlikti.
Augusta McMahon (Cambridge Üniversitesi): Kendim dahil birçok arkeolog eski kapları ve diğer maddi kanıtları tutarken pek dikkat etmiyoruz. Bu çalışma son derece heyecan verici ve faydalıdır.
'GILGAMIŞ DESTANI'NDA DA GEÇİYOR'
Arkeologlar uzun süredir, bira içildiğini gösteren ikonografiden ve erzak olarak verilen biradan bahseden eski muhasebe metinlerinden, biranın Mezopotamya'daki varlığını biliyordu. En bilinen örnekler arasında tanrıça Ninkasi'ye yazılmış M.Ö. 1800 dolaylarına tarihlenen Sümer ninnisi yer alıyor. Biradan günümüze ulaşan en eski edebi eser olduğu düşünülen Gılgamış Destanı'nda da bahsediliyor. Destanda, ormanda büyümüş 'vahşi insan' Enkidu, yedi testi dolusu birayı içer, bu uygarlaşmaya giden yolda attığı adımlardan biri olarak söz edilir.