İdlib operasyonu konusunda ABD ile Rusya arasında ortak bir görüş olup olmadığı sorulan Bolton, konuyu yine kimyasal silahlara getirdi: "Yok. Ama askeri durumdan büyük endişe duyuyoruz ve (Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad'a, İdlib'de başka askeri saldırganlıklar olması durumunda kimyasal veya biyolojik silah kullanılmasını beklemediğimiz konusunda açık olmak istiyoruz."
Bolton, böylesi bir saldırı durumunda ABD'nin nasıl cevap vereceği sorusuna ise "Güçlü bir yanıt" cevabını verdi.
Öte yandan ABD'nin Suriye'ye asker konuşlandırmaya veya Kürtlere desteğe devam edip etmeyeceğine ilişkin bir soruya tam cevap vermekten kaçınan Bolton, Suriye'deki varlıklarının 'amaca yönelik' olduğunda ısrar etti: "Suriye'deki çıkarlarımız, IŞİD'in yok edilme sürecinin sona ermesi, sürmekte olan IŞİD terörü tehlikesiyle başa çıkmak ve İranlı milislerle düzenli güçlerin varlığı konusunda endişe duymak. Bizi Suriye'de tutan meseleler bunlar."
Bununla birlikte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İran'ı Suriye'den çıkmaya zorlayamayacaklarını söylediğini öne süren Bolton "Kendisiyle Suriye'de nasıl bir rol oynayabilecekleri konusunu konuşacağız" dedi. "Bizim ve diğerlerinin Suriye'deki krizin çözümü adına neler üzerinde uzlaşabileceğini göreceğiz" diye devam eden Bolton, "Ancak tek ön şart, tüm İranlı güçlerin İran'a geri dönmesi" ifadesini kullandı. Bolton, İran konusunda da istediklerinin rejimi değiştirmek değil İran'ın davranışlarını değiştirmek olduğunu vurguladı.
Öte yandan Rusya'nın Suriye'de 'işin içinden çıkamadığını' iddia eden Bolton, bu durumun kendilerine masada avantaj sağladığını savundu. "Ama Rusya'nın bunu istediğini sanmıyorum" diyen Bolton "Avrupa'daki yoğun diplomatik aktiviteleri, Suriye'nin yeniden inşasının maliyetini üstlenecek başka birinin aradıklarını işaret ediyor" görüşünü ortaya attı.