DÜNYA

Suudi Kralı'ndan Trump'a: Barış planında Doğu Kudüs Filistin'in başkenti olarak yer almalı

Suudi Kralı Selman'ın ABD Başkanı Donald Trump'a ''Doğu Kudüs Filistin'in başkenti olarak yer almazsa senin barış planını destekleyemeyiz'' dediği iddia edildi.
Sitede oku

Suudi Veliaht Prensi: Filistinliler ya Trump'ın planını kabul etsin ya da çenelerini kapasın
ABD Başkanı Donald Trump, 6 Aralık'ta Kudüs'ü 'İsrail'in başkenti' olarak tanıması ve 14 Mayıs'ta ABD'nin Kudüs Büyükelçiliği'ni açtırması sonrası 'Yüzyılın Anlaşması' diye söz ettiği yeni Ortadoğu barış planını sunma hazırlığına girdi.

Ama Washington'ın Kudüs hamlesinden beri gerilimin tavan yaptığı kutsal topraklar kan gölüne dönerken Trump'ın bölgedeki en sıkı destekçilerinden Suudi Kralı Selman'ın ''Doğu Kudüs Filistin'in başkenti olarak yer almazsa bu planı destekleyemeyiz'' dediği iddia edildi. Selman'ın Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını da savunduğu ileri sürüldü.

'SUUDİ KRALI, FİLİSTİN YÖNETİMİ'NE BİZZAT GÜVENCE VERDİ'

Pazar günü Reuters'in duyurduğu, ardından İsrail'in Haaretz gazetesinin iki diplomatik kaynağa teyit ettirdiğine göre Suudi pozisyonunu bir dizi iletişime geçerek ABD'den üst düzey yetkililere bildiren Kral Selman, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ve diğer Arap liderlere de bu yönde güvence verdi.

Suudi Veliahtı: Kendi ülkelerine sahip olmak İsraillilerin hakkı

'KRAL, VELİAHT OĞLUNU DEVREDIŞI BIRAKTI'

Daha önceki haberlere göre Riyad'da dizginleri ele geçiren Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MbS) Amerikan planını koşulsuz destekliyordu.

Ama MbS son aylarda ortalıkta gözükmezken Filistin meselesinde yeniden dizginleri ele alan Kral Selman, Abbas ve diğer Arap liderlere Kudüs ve Filistinli mültecilerin geri dönüş sorununa çözüm getirmeyen hiçbir barış planını desteklemeyeceğini garanti etti.

Riyad'daki üst düzey bir Arap diplomat Reuters'e şunları söyledi:

Suudi Veliahtı'na babası Kral Selman 'rötuş yaptı'
''Suudi Arabistan'da artık bu konuda karar mercii Veliaht Prens Muhammed değil, Kral Selman. ABD'nin hatası, bir ülkenin diğer tüm ülkelere ödün vermeleri için baskı yapabileceğini düşünmek oldu. Ama bu konuda baskı sökmez. Hiçbir Arap lideri Kudüs veya Filistin'i feda edemez.''

'DESTEK, KUDÜS'Ü İSRAİL'İN BAŞKENTİ OLARAK TANIMANIZDAN ÖNCEYDİ'

Suudilerin pozisyon değişikliğine dikkat çeken Haaretz'e konuşan bir diplomatik kaynak da şunları söyledi:

''Trump yönetimine dediler ki 'Kudüs'ten önce sizin için yapabileceğimizi Kudüs'ten sonra yapmak elimizden gelmiyor'.''

‘Suudi Arabistan'ın ardından pek çok Arap ülkesi de İsrail'le ilişki kurmaya başlayacak'

MISIR VE ÜRDÜN'DEN 'UYARI'

Mısır ve Ürdün'ün de Trump yönetimine ''Barış planınızı eğer Filistin tarafı için adilse sunun, yoksa sunmayın'' mesajını verdiği öne sürüldü.

Ürdün kraliyetinin, İsrail yanlısı bir planın ülkede huzursuzluk çıkaracağı ve Amman tarafından kesinkes reddediledeği uyarısında bulunduğu kaydedildi. 

'HİÇBİR ZAMAN GERÇEKÇİ BİR FİKİR DEĞİLDİ'

Obama yönetimi döneminde İsrail-Filistin meselesi üzerinde çalışan eski ABD Dışişleri ve Pentagon yetkilisi Ilan Goldenberg, bu gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

''Trump yönetimi, Ortadoğu barışını Suudiler aracılığıyla sağlayabileceği düşüncesine çok fazla yatırım yaptı. Suudilerin Abbas üzerinde nüfuzu yok, ona Amerikan barış planını zorla kabul ettirebileceklerini düşünmek hiçbir zaman gerçekçi değildi.''

Suudi Kralı'ndan 'başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti' çağrısı

'İSRAİL'LE İŞBİRLİĞİ BAŞKA BU BAŞKA'

Önceki Amerikan yönetimlerinde İsrail-Filistin müzakerelerine katılmış olan Aaron David Miller da ''Suudi pozisyonu sürpriz değil. Suudi Arabistan'ın İran tehdidi gibi İsrail ile ortak endişelendikleri meselelerde işbirliğini geliştirme isteğinin büyümesi ile Filistin'e Kudüs ve Yahudi yerleşimleri konusunda baskı yapma kapasitesi arasında büyük bir fark var'' diyerek şöyle devam etti:

''Suudiler ve diğer Sünni Arap ülkelerin İsrail'ye iş yapmak, yakınlaşmak istediği doğru. Ama bu demek değil ki, Filistin'in pozisyonu bir yana geleneksel Arap pozisyonunun bile yakınından geçmeyen bir barış girişmini destekleyebilirler.''

Yorum yaz