‘HUKUKA AYKIRI TEK BİR FAALİYETİMİZ YOK, İSTİHBARATA TARAFINDAN İZLENMEMİZ KABUL EDİLEMEZ'
"Almanya'nın iç istihbarat birimi olan Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) Başkanı Hans Georg Maassen ve Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından yapılan açıklama, Almanya için yüz kızartıcı niteliktedir. Biz Avrupa'nın 150 noktasında teşkilatlanmış durumdayız ve istihbarat tarafından izlenmemiz hiç bir şekilde kabul edilemez. Çünkü bizim teşkilatımızın ne söylem ne de eylem düzeyinde Almanya'nın veya Avrupa'daki herhangi bir ülkenin anayasa ve hukukuna aykırı bir faaliyeti olmamıştır. Kurumumuzun takibe alınması, hiçbir şekilde kabul edilemez bir olaydır. Kaldı ki bunun gerekçesiyle ilgili olarak İstihbarat Şefi Maassen de somut hiçbir şey söylemedi. Zaten söyleyeceği bir şey de yok çünkü yaptığımız faaliyetlerin hiçbiri gayri resmi değildir. Bilakis Avrupa ülkeleriyle Türkiye arasında köprü fonksiyonunu yerine getiriyoruz ve bu fonksiyonu yerine getirmeye devam edeceğiz inşallah."
Alman yetkililerin bu izleme kararını meşru ve açık bir şekilde gerekçelendiremediğinin altını çizen Bilgi "Kararın nedenine ilişkin hiçbir şekilde bir açıklama olmadı. Aslında AK Parti'ye yakın bir kuruluş olmamız hasebiyle izlenmeye alınmış durumdayız. Bu tabii ki doğru bir karar değil. Alman siyasetçilerin de Türkiye'de bir sürü vakfı var, o zaman Türkiye'nin de benzer bir karar alıp Alman siyasetçilere yakın vakıfları izlemeye alması mı gerekiyor? Bu kabul edilebilir bir şey değil" ifadelerini kullandı.
‘BİZE YAPILANLA MESUT ÖZİL'E YAPILAN ARASINDA FARK YOK'
Mesut Özil'in Almanya'da hedef olmasına da atıfta bulunan Bilgi "Aynı durumu Mesut Özil'de de yaşadık. Kurumumuza yapılanın aynısı Mesut Özil'e de yapıldı. Mesut Özil'in spordaki performansı hiçbir zaman parametre olarak alınmadı. Sayın Cumhurbaşkanımızla fotoğraf çekilmiş olması, Almanya'da Mesut'un acımazsa şekilde eleştirilmesi için sebep olarak görüldü. Sadece bir fotoğraf karesi buna yetti. Çok üzücü bir olay" diye konuştu.
Almanya'daki atmosfer için ‘pre-faşist dönem' benzetmesi yapan Bilgi "Almanya ciddi manada bir eksen kayması yaşıyor ve pre-faşist bir döneme girmiş durumda. Bu durum sadece Almanya, Alman toplumu veya Avrupa'da yaşayan Türk toplumu için değil; Avrupa'daki barış için de önemli bir tehlikedir" dedi.
Almanya'daki seçim yasaklarının da sadece AK Parti'yi hedef aldığının altını çizen Bilgi "Avrupa'da, özellikle Almanya'da, CHP, İYİ Parti ve özellikle de HDP istediği gibi seçim çalışması yapabiliyorken; AK Parti hiç bir şekilde seçim çalışması yapamadı. Kendi getirdikleri yasağı kendileri deldiler çünkü Alman Sosyal Demokrat Partisi ve Yeşiller Partisi mensupları, özellikle CHP ve HDP'nin Almanya'da yaptıkları etkinliklere hem katkı hem de fiziki katılımda bulundular. Bu da adaletsizlik ve hoşgörüsüzlük demek. Bunlarla ilgili elimizde bir sürü fotoğraf ve afiş var. Bunların kanıtları da elimizde" ifadelerini kullandı.
Alman yetkililerin ve siyasetçilerin uyguladıkları baskının ters etki yarattığını söyleyen Bilgi
"AK Parti'ye oy veren muhafazakar kesim ne kadar baskı altında tutuluyorsa, AK Parti'ye o kadar destek o kadar artıyor. Aslında yaptıkları kontraproduktiv (kendine, asıl amaca zarar verir nitelikte). AK Parti seçmenini baskı altına almaları, aslında AK Parti'nin avantajına bir durum oluşturuyorlar. İnsanlar ‘Madem, AK Parti'ye bunu yapıyorsunuz, bizim de AK Parti'ye desteğimiz artacak' diyorlar. Tamamen siyasi baskı. Siz ana akım düşüncenin dışına çıktığınız müddetçe baskı altına alınıyorsunuz. Siz aykırı düşündüğünüz takdirde, siz her halükarda baskıya maruz kalıyorsunuz, maalesef" diye ekledi.