Gazeteci Bulut: CHP’de her geçen gün kan kaybı yaşanıyor

Gazeteci Adnan Bulut, Seyr-i Sabah programında CHP içinde yaşanan karışıklıkları değerlendirdi. Seçim başlangıcından imza toplanması aşamasına kadar geçen süreçte yaşananların partiyi zayıflattığını vurgulayan Bulut, bunu bir kan kaybı olarak değerlendirdi.
Sitede oku

CHP'li Usluer: Olağanüstü kurultaya giderek delegeyle yüzleşilmeli
CHP, seçim sürecinin başlangıcından beri zor günler yaşıyor. Başkanlık ve milletvekilliği seçimleri sürecinin dışında, parti içi iç çekişmeler de seçimin bitmesiyle birlikte arttı. Gazeteci Adnan Bulut, Seyr-i Sabah programında bu çekişmelerin köklerinin seçim sırasında yaşananlara dayandığını dile getirdi. Toplanacak imza sayısının kurultay yapılıp yapılmayacağını belirleyeceğini söyleyen Bulut, her halükarda yaşananların partiye zarar verdiğini vurguladı:

‘İNCE, SEÇİMLERDE CHP EKİBİYLE TAM İŞBİRLİĞİ YAPAMADI'

"Bir CHP klasiği yaşıyoruz. Seçimin hemen ardından kılıçlar çekildi. İnce, imza toplamaya başladı. Eğer toplandığı söylenen 466 rakamı doğruysa bugün yarın gerekli rakama ulaşabilirler diye düşünüyorum. Genel merkez yönetimi toplanan imza rakamının çok altında olduğu söyleniyor. Kılıçdaroğlu'nun 10 mağlubiyet yaşadığı söyleniyor, gitmesi gerektiği dile getiriliyor. Ama İnce gelince ne olacak? Tartışmalar bu yönde yoğunlaşıyor. Muharrem İnce'ye ciddi bir öfke var. Seçim gecesi yaşananlar, kenarda durması, örgütle çalışmaması gibi konularda tepkiler var. İnsanlar iki aday arasına sıkışmış durumda. İnce'nin de bu tüzükle gelmesi bir şey değiştirmez deniyor.

Kılıçdaroğlu'ndan kurultay yorumu: İmza işine girmiyorum
Erdal Aksünger bir yazılım hazırlamıştı. Bu dönemde o işin başında Onursal Adıgüzel vardı. Aksünger o gece sisteminin başında değil bizimle beraber yayındaydı. Aksünger sorunlar olduğunu yayında da söyledi. Veri girişi olmadı. Onun ardından da hem parti genel merkezine hem de İnce'ye sonuçlar ulaşmadı. Saat 8 civarında CHP çok farklı sonuçlar verince biz de AA'ya döndük. Sistemi kurduğunu ve yönettiğini söyleyenlerin dahi ciddi sorunu var, bunu kabul etmek lazım. İşin çift boyutu var. İnce ve CHP ekibiyle işbirliği yapılamadı. İnce ile geçinemeyenler, aday olmasını istemeyenler vardı. Saat ikide mitingi olan İnce için mesajlar saat 11.40 gibi atıldı. Yani herkes onu desteklemedi. İnce de kendiyle beraber çalışmayanları kendine düşman olarak gördü. Çok kucaklayıcı olmadı. Dar bir ekiple yürüdü. Kendisine destek olmayanları kampanya döneminde çağırıp desteklerini isteyebilirdi ama bunu yapmadı.

'Delege imzaları, İnce'nin kurultaydaki oyunu geçti'
Muharrem Bey baştan beri CHP'nin ismini ağzına almadı. Parti yönetimini ciddi biçimde suçladı. Doğu ve Güney Doğu'dan oy çıkmadığını, oraları da kapsayıcı şekilde parti imajını değiştirmek istedi. Gençlerden sınırlı oy aldığını düşünüyor, Karadeniz'den oy alamıyor. CHP yorucu yıpratıcı ama bir o kadar dinamik bir örgüt. Hızla konjonktüre uyum sağlıyor. Baykal gitmesin diye çadır kuranlar Kılıçdaroğlu gelince sevinçten göbek attılar. Kılıçdaroğlu'nun konuşmaları da yetersiz kalıyor. Dikkatleri dağıtıyor ve 'Şuradan geçen kuşa bakın' diyor adeta herkese. Bölgeden gençler getirilip umudumuz Kılıçdaroğlu diye bağırtılıyor. Tribünlere yönelik oyunlar yapılıyor.

CHP'de muamma: Olağanüstü kurultay için kaç imza toplandı?
Genel başkanlığı süresince Ekmeleddin İhsanoğlu gibi ciddi hatalar yaptı. Bu seçimde Abdullah Gül aday olsun diye çalışmalar yaptı. Bu örgüte yayıldı. Meral Akşener ben olmasam Gül aday olmuştu dedi. Ben niye Gül'e İhsanoğlu'na oy vermek zorunda kalayım diyor herkes. Ortaya çıkan tablo hiç sağlıklı değil. Halktan kopuklar 24 Haziran seçimlerinin ardından insanlar artık sandığa gitmeyeceğiz diyorlar. Sandığa sahip çıkılmamasını eleştiriyor herkes. Sandığa küsenler CHP seçmeni. Bu insanlara biz şu kadar imza topladık dememek gerekiyor. Bu iç tartışmaların ötesinde seçimle ilgili bir özeleştiri vermeniz gerekiyor. Halk sizi umut olarak görüyor, rejimle ilgili KHK'larla her şey değiştiriliyor, ülke hallaç pamuğu gibi atılıyor. İnce de çok hırslı koltuğa oturmak istiyor. Yapılan her şey siyasi. Yerel seçime az zaman kalmışken yakışan Kemal Bey'in kendi çağrısıyla kurultayın toplanması olurdu. Şenlikli bir kurultayla seçime gidilirdi. Ama her geçen gün kan kaybı yaşanıyor."

Yorum yaz