Helsingin Sanomat muhabirleri Saska Saarikoski ile Laura Saarikoski’nin imzasını taşıyan açık mektup İngilizce, Fince ve Rusça olmak üzere üç ayrı dilde basıldı.
Fin gazetesindeki açık mektupta Finlandiya’nın daha önce de gergin dönemlerde Rus ve ABD liderlerini ağırladığını hatırlatıp 'Helsinki ruhunun yardımıyla liderlerin ülkeden her zaman yüzlerinde birer gülücük ile ayrıldığı' ifade ediliyor.
Fakat açık mektupta, 16 Temmuz’da başkent Helsinki’de gerçekleşecek Putin-Trump zirvesinin sonucunu önceden tahmin etmenin kolay olmadığını çünkü son dönemde hem Rusya hem de ABD’de işlerin çabucak değişebildiğini belirtiliyor. Ayrıca mektupta, Rusya ve ABD arasındaki ilişkilerin gergin olmasının hiç kimseye yararı olmadığı belirtilip zirvenin bu nedenle sadece iki ülke için değil tüm dünya için önemli olduğu ifade ediliyor.
İki lider, geçen yıl uluslararası zirveler kapsamında iki kısa görüşme yapmıştı. Liderlerin bir araya geleceği geniş kapsamlı bir görüşmeye yönelik planlar ise, Rusya’nın, 2016 ABD seçimlerine müdahale ettiği iddialarına ilişkin soruşturmalar ve mart ayında İngiliz istihbaratına bilgi satan eski bir Rus ajanın İngiltere’de zehirlenmesi yüzünden ilişkilerin bir kez daha gerilmesi nedeniyle ertelenmişti.
Diğer taraftan Finlandiya daha önce de ABD ve Sovyet liderlerinin görüştüğü 'tarafsız bölge' görevi görmüştü. ABD’de dönemin başkanı olan Gerald Ford ve Sovyet lider Brejnev 1975’te bu ülkede bir araya gelmişti.
Finlandiya ayrıca, dönemin ABD başkanı George Bush ile SSCB lideri Mihail Gorbaçov’un 1990’daki görüşmesine de ev sahipliği yapmıştı. ABD başkanı Bill Clinton da 1997’de o dönemki Rus mevkidaşı Boris Yeltsin ile 1997’de yine Helsinki’de bir araya gelmişti.
TRUMP: PUTİN'İ TANIMIYORUM
Bu arada Trump İngiltere merkezli Daily Mail gazetesine verdiği yeni bir röportajda, Rusya lideri Putin’i kişilik özellikleri hakkında yorum yapabilecek kadar iyi tanımadığını fakat onunla iyi geçinmeyi umduğunu söyledi.
Trump, röportajında, ’Putin’in acımasız biri olduğunu düşünüp düşünmediği’ sorusu karşısında şu ifadeleri kullandı: "Öyle olup olmadığını söyleyemem. Muhtemelen öyle olduğunu sanıyorum. Öyle olan başkalarını da sayabilirim. Rusya ile iyi geçinirsek, bu iyi bir şey olur. Putin’i tanımıyorum. Onunla birkaç kez bir araya geldim. Muhtemelen çok iyi anlaşacağımızı düşünüyorum."