Dava sürecinde Gignac'ın 1991'den beri sahte kimliği ile çeşitli manipülasyonlar yaptığı ve o dönemde Miami'de bir dubleks dairesi ve çok sayıda lüks otomobili olduğu anlaşıldı. Dolandırıcı o zamanki davadan kefalet ödeyerek kurtulabildi.
Gignac'ı yeniden bir dava figüranı yapan son olaysa geçen yılın mart ayında gelişti. Dolandırıcının adamlarından biri, Amerikalı yatırımcı Jeffrey Saffer'i arayarak, Suudi prensin kendisinin sahip olduğu tatil beldesine 440 milyon dolar yatırmak istediğini bildirdi.
Amerikalı buna kandı ve ‘prensi' konuk etti. Ağustos ayındaysa Saffer, Gignac'la dairesinde buluştu. Orada ‘prens' kendisine Dubai Bankası'nın 600 milyon dolarlık sahte teminat mektubunu gösterdi.
İkili daha sonraki görüşmelere Colorado eyaletindeki Aspen kentinde devam etti. Saffer orada ilk kez yolunda gitmeyen bir şey olduğunu, Müslüman bir ülkeden gelen yatırımcının domuz etli yemeklere iştahla yüklendiğini fark etti. Saffer'in güvenlik servisinden ‘prensi' araştırmalarını rica etmesiyle Gignac'ın yalanı anında ortaya çıktı.
Gignac hakkında soruşturma açan Florida adli makamları, geçen kasım ayında kendisini yine sahte bir isimle geldiği havalimanında gözaltına aldı. Dolandırıcının dairesinde yapılan aramadaysa farklı isimlerin olduğu kartvizitler, sahte diplomatik plakalar, kredi kartları, nakit binlerce dolar ve Suudi Kraliyet ailesinin üyesi adına çıkarılmış mali belgeler ele geçirildi.
Geçen mayısta Gignac, suçunu itiraf etti. Mahkemenin dolandırıcı hakkındaki nihai kararını ağustosta vermesi bekleniyor.