İsrail hesabına 1960'larda Suriye'nin iktidar çevrelerine girerek siyasi ve askeri yapılanma, Sovyetlerle ilişkiler hakkında çok önemli bilgiler edinen, 1965'te yakalanarak idam edilmesine karşın 1967 savaşını İsrail'in jet hızıyla kazanmasında anahtar rol oynayan Eli Cohen, ülkesinde adı sokaklara, binalara verilen, anısına törenler düzenlenen bir kahraman.
Ama İsrail hiçbir zaman 'ulusal kahramanı' için bir cenaze töreni düzenleyemedi, çünkü uzun yıllardır muzzam bütçeler ve insan kaynaklarıyla yürütülen gizli operasyonlara rağmen naaşını bir türlü ele geçiremedi. Sonunda ünlü casusun kol saatini eve getirebildi.
NETANYAHU: SIKI VE CESUR İŞ ÇIKARDINIZ
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Twitter hesabından saatin başarılı bir gizli operasyonla geri getirildiğini duyurarak dış istihbarat servisi Mossad'a teşekkür etti:
"Mossad savaşçılarını, değerli dostumuz Eli Cohen'in saatini geri getirdikleri için tebrik ederim… Sıkı ve cesur bir işti. Tek amacı, devlet güvenliğinin pekişmesine katkı sağlayan ulu bir savaşçıya ait bir yadigarı geri getirmekti… Her zaman onu hatırlayacağız."
'SAHTE ARAP KİMLİĞİNİN PARÇASI'
Mossad Başkanı Yossi Kohen de "Eli, bu saati yakalandığı Suriye'de takıyordu, bu kol saati onun sahte Arap kimliğinin bir parçasıydı" vurgusu yaptı.
Ancak İsrail ordusu radyosunun aktardığına göre, Cohen'in ailesi, saatin gizli operasyonla değil, internet üzerinden açık artırmayla geri alındığını söyledi.
Casusun dul eşi Nadia Cohen, saatin satın alındığını belirterek ''Bir kaç ay önce Mossad bizimle konuştu ve saatin satışa konulduğunu söyledi. Ancak zaman ve yer hakkında bilgi vermedi'' dedi.
'İNTERNET ÜZERİNDEN SATIN ALDILAR'
Cohen'in kızı da ''Saatin düşman bir ülkede olduğunu söylediler, muhtemelen Suriye'deydi. İnternet üzerinden satın aldılar'' bilgisini verdi.
Kızı ''Bu babamdan bize geçen ilk ve tek şey'' derken eşi bir gün naaşına da kavuşma umudunu dile getirdi.
Haaretz gazetesinin ulaştığı Netanyahu'nun ofisi ise saatin satın alıp alınmadığıyla ilgili soruları yanıtlamayı reddetti.
1924'te Mısır İskenderiye'de Suriye asıllı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1951'de Yahudi karşıtı kampanyalar sırasında tutuklandı. 1955'te İsrail İstihbaratı, Batı ile Mısır'ın arasını açmak için provokatif eylemlerde bulunup İngiliz ve Amerikan misyonlarına saldırılar düzenliyordu. Beklenti, Batı'nın bu saldırıları Mısırlıların yaptığını düşünmesiydi. Ancak İsrail istihbarat ekibi keşfedildi. Eli bu birime yardım edenlerden biriydi, fakat doğrudan bağlantısı ispat edilemedi. Daha sonra yaklaşık 10 bin Yahudi'nin Mısır'dan İsrail'e kaçırılmasıyla sonuçlanan Goşen operasyonunda görev aldı.
1957'DE İSRAİL'E KAÇTI, 1960'DA CASUS OLDU
1957'de botla İsrail'e kaçtı. 1960'ta İsrail askeri istihbarat servisine girdi. Birkaç aylık eğitimden sonra gönderildiği Arjantin'de Kemal Emin Sabit adını kullandı. Ardından Suriye'de Arjantin'den yeni dönmüş zengin Suriyeli işadamı rolüne büründü. 1961'de BAAS partisine üye oldu. 1962-65 arasında Suriye'nin güney cephesine geziler yaptı ve 1967'deki 6 gün savaşlarında çok işe yarayacak bilgileri toparlayarak İsrail'e verdi.
Suriyeli yetkililerle çok içli dışlı olmasına güvenerek İsrail'e mesajlarını evindeki telegrafvari cihazdan Morse kodunu kullanarak geçmeye başladı, ama vericisinin gönderdiği sinyaller oturduğu evin karşısında bulunan Suriye Genelkurmayı'nın radyosunun sinyalleriyle karışınca sonunda yakayı ele verdi.
Suriye, ilkin Sovyetler Birliği'nden yardım istedi. Cihazlar getirilip bir plan yapıldı. Plana göre bir akşam tüm yabancı misyonların katılacağı bir davet verildi. Aynı saatlerde ülkedeki tüm radyo yayınları durduruldu, tek sinyal çıkan yer Eli'nin eviydi. Baskın yapıldı ve Eli Cohen yakalandı.
Suriye'de o dönemde de var olan OHAL yasasına göre yargılanıp ölüme mahkum edildi.
18 Mart 1965'te Şam'ın Merce meydanında asılarak idam edildi. Son yolculuğuna bir haham eşlik etti.
SURİYE ASLA VE ASLA İADE ETMİYOR
İsrail o zamandan beri naaşının peşinde. Bulunmaması için birkaç günde bir yeri değiştirile değiştirile artık Suriye yönetiminin de nerede olduğunu bilmediği 'esprileri' yapılıyor.
İsrail'in iade edilmesi çabaları da sonuçsuz kaldı. 2007'de Türkiye devreye girdi, ama sonuç değişmedi.