24 Haziran seçimlerinde resmi olmayan sonuçlara göre, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 milyon 49 bin 65 seçmenin yaklaşık 1,5 milyonu sandığa gitti. Yurt dışında 60 ülkede, 123 temsilcilikte ve gümrük kapılarında oy kullandı. Anadolu Ajansı'nın derlemesine göre yurt dışı seçmen yüzde 59,4 oranında Erdoğan'ı destekledi. Özellikle Avrupa'da bulunan yurt dışı seçmenin tercihini Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yana yaparken, Kuzey Amerika ülkeleri ABD ve Kanada'daki seçmen ise CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi tercih etti. Türkiye gümrük kapılarında oy kullanan yaklaşık 160 bin seçmenin ise yüzde 52,4 oranıyla Erdoğan'ı desteklediği görüldü.
En fazla Türk nüfusun bulunduğu ülke olan Almanya'da seçmenin yüzde 45,74'ü sandığa giderken, oy tercihlerinin yüzde 64,78'si Erdoğan'dan yana oldu. Almanya'nın ardından en fazla Türk nüfusuna sahip Fransa'da da benzer bir sonuç ortaya çıktı. Fransa'daki Türk seçmenin yüzde 47,31'i oy kullanarak tercihini yüzde 63,68 ile Erdoğan için kullandı. Türk nüfusu açısından üçüncü sırada yer alan Hollanda'da seçmenin yüzde 73,03'ü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy verdi. Avusturya'da ise seçmenin yüzde 48,95'i oy kullandı ve Erdoğan için oy oranı yüzde 72,34'e yükseldi. Türk nüfusun yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerinden Belçika ise yine Erdoğan'a en fazla destek veren ülke olarak çıktı. Belçika'daki Türk seçmenin yüzde 53,64'ü sandığa gitti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilen oy oranı yüzde 74,85 oldu. Avrupa genelinde İsviçre, Norveç, Danimarka, İsveç'te Erdoğan oyları başı çekerken, Balkanlar'da da Makedonya ve Bosna Hersek'teki seçmen Erdoğan'ı destekledi.
AK PARTİLİ YENEROĞLU: ERDOĞAN TERCİNE TEPKİ OYU DEMEK BİZE HAKSIZLIK OLUR
Peki Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin tercihi neden AK Parti'nin adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu? Türkiye ile Avrupa ülkelerinde yaşanan gerilimler bu tercihlerde etken oldu mu? Bu soruların yanıtlarını yurt dışındaki seçim sürecini yakından takip eden AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu Sputnik'e değerlendirdi. Yurt dışında da, ‘Türkler tepki oyu mu verdi?' diye bu konunun çok tartışıldığını vurgulayan Yeneroğlu, böyle düşünmenin en başta AK Parti'ye büyük haksızlık olacağını söyledi:
"Bu bir kere en başta bize haksızlık olur. Çünkü özellikle yurt dışı Türklerle ilgili Türkiye'de tek siyaset geliştiren parti AK Parti'dir. Bunu son seçimlerde çok net bir şekilde ortaya koyduk biz. Yurt dışı vatandaşlarımızın meseleleriyle kuşatıcı bir biçimde ilgilenen, onlara dönük somut politikalar ortaya koyan, bir devlet politikası olarak diaspora politikalarının altını çizen, yurt dışı vatandaşlara yönelik özel bir seçim beyannamesi 2015'de cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak hazırlayan bir partiyiz. Aynı zamanda partimiz içerisinde de özellikle bu alanla ilgili çalışan mekanizmaların olduğu tek partiyiz.
Bunun ötesinde yurt dışındaki insanımızın anavatanına bağlılığı özellikle Türkiye'deki gelişmeleri Türkiye'de bir çok insandan çok daha sağlıklı bir biçimde taktir edebileceğini düşünüyoruz. Nasıl bir anne baba hani çocuğunun büyüdüğünün bazen farkına varmazsa yurt içindeki insan da bazen bu durumda olabiliyor, yurt dışından bu daha sağlıklı değerlendirilebiliyor. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız da siyasi lider olarak yurt dışındaki vatandaşlarımızla devamlı özel olarak ilgilenen, yurt dışı vatandaşlarımızın da onun şahsına özel muhabbet beslediği bir liderdir. Bunun neticesi ortaya çıkmıştır. Yoksa bunun ötesinde bu desteği tepki oyları olarak değerlendirmek yanlış olur."
Ancak bunun Türk vatandaşlarının vatandaşımızın Avrupa ülkelerine tepkisi olmadığı manasına da gelmeyeceğini vurgulayan AK Partili Yeneroğlu, "Tepki sonuçta Türkiye'ye yönelik haksızlıklar neticesinde ortaya çıkan bir duruş. Bu da çok doğru bir duruş tabi ki ama bunun oya yansıması gibi bir durum yok. AK Parti sonuçta olumlu boyutları itibariyle yurt dışı vatandaşımız tarafından desteklenen bir partidir."
AVRUPA'DAKİ SOL PARTİLERİN KARŞILIĞI TÜRKİYE'DE AK PARTİ
Yurt dışında yaşayan Türkler için "bulundukları ülkelerde sol partileri Türkiye'de ise sağ ve muhafazakar partileri tercih ederler" şeklinde değerlendirmeler yapılır. Peki bu değerlendirmeler doğru mu? AK Partili Mustafa Yeneroğlu, Türkiye'de ideolojik anlamda sol tabir ortaya çıktığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bunun Avrupa ülkelerindeki sosyal demokrat yani özellikle azınlıkların meseleleriyle ilgili hassasiyeti olan, dar gelirli aileler noktasında özel politikalar öneren ve bunu da uygulamış partilerle Türkiye'de sol adı altında zikredilen grupların mukayese edilmesi mümkün değil. Burada problem seçmende değil problem Türkiye'de sol diye kendisini taktim eden partilerin bana göre sol ile yakından uzaktan bir alakası olmaması. Avrupa'da sol deyince özgürlükçü, gelişmeci, bunun ötesinde azınlıkların meselelerini düşünen, dar gelirlileri merkeze alan partiler akla gelir. Türkiye'de sol deyince geçmişte hep elitist, topluma ve toplumun değerlerine uzak bakan, toplum mühendisliği yapma çabası içinde olan partiler akla geliyor. Dolayısıyla problem vatandaşta değil. Vatandaş doğru tercihini yapıyor. Bakıyor ki Avrupa'daki sol partilerin sosyal politikalar, ekonomi politikaları noktasındaki karşılığı Türkiye'de aslında AK Parti. Bunun gereğini de yapıyor."
1960-70'lı yıllardaki sağ-sol kavramları da aslında geçmişte kaldığını da kaydeden AK Partili Yeneroğlu, "Bugün Batı Avrupa ülkelerinde de geçmişte sağ kitle partileri olarak bilinen partilerin sol partilerin politikalarını veya sol partilere yakıştırılan politikaları zaten uyguladıklarını görüyorsunuz. Burada en iyi örnek Almanya'da Merkel'in partisi" diye konuştu.
AK Partili Mustafa Yeneroğlu, ABD'de yaşayan Türk seçmenlerin büyük çoğunluğunun CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi tercih etmesini de değerlendirdi. ABD'de özellikle FETÖ ve diğer unsurların Türkiye ile ilgili yaklaşımlarının, kullandıkları söylemlerin bunda çok etkili olduğunu düşündüğünü kaydeden Yeneroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diğer tarafta, Türkiye'ye gerçekten çok çok uzak kalmış kitlelerin ABD'de çok yoğun olduğunu bizzat müşahide ettim. Yani artık Türkçeyi bile İngiliz şivesiyle konuşan kitlelerin yoğun olduğunu gördüm. Bunun ötesinde de mutlaka ABD'ye giden kitleler de Türkiye'de tabi Batı bölgelerinden yoğunlukla olarak giden ve İç Anadolu'daki durumu yansıtmayan kitleler. Bunun da bir etken olduğunu düşünüyorum."