Demirtaş, vatandaşları selamlayarak başladığı konuşmasında, karşı karşıya olunan en ciddi sorunun ekonomide yaşanan krizler, yoksulluk, işsizlik, demokrasi ve Kürt sorunu olduğunu söyledi.
Türkiye'nin içine girdiği ekonomik darboğazdan çıkışın biricik yolunun üretimi arttırmak olduğunu vurgulayan Demirtaş, tarım, sanayi, hayvancılık, balıkçılık, turizm ve teknoloji başta olmak üzere, bütün sektörlerde yerli üretim arttırılmadığı sürece, dışarıdan borç alınmaya, uluslararası tefecilerin elinde perişan olunmaya devam edileceğini anlattı.
Demirtaş, Türkiye'nin dış borcunun toplamda 454 milyar dolara ulaştığını belirterek, "Dışarıdan bu kadar borç alındı. Alındı da bu paralar fabrikalara, tarlalara, üretime, emeğe, alın terine mi yönlendirildi? Hayır. Maalesef lüks saraylara, gereksiz beton projelere, israfa, gösterişe, şatafata harcandı." şeklinde konuştu. Demirtaş, şunları kaydetti:
"Bizler elimizdeki bütün mali imkanları, yurt içi ve yurt dışından sağlayacağımız bütün sermayeyi çiftçiye, üreticiye, sanayiye, KOBİ'lere, esnafa dağıtacağız. Bütün tarım arazilerinin kullanımında halkın ihtiyaçlarını esas alacağız. Kaliteli ve bol ürün için çiftçiye mazot, tohum, iş gücü ve eğitim desteği sunacağız. Yetiştirdiği ürünleri iç ve dış piyasada rahatlıkla satabileceği geniş bir pazar ve pazarlama imkanı sunacağız. Çiftçiden tüketiciye ulaşan ürünlerde bütün aracıları kaldırıp kooperatifler yardımıyla ucuz ve kaliteli ama çiftçinin kazancının çok daha fazla olduğu bir sistemi kuracağız. Aynı sistemi ve desteği hayvancılık ve balıkçılık için de sağlayacağız. Deniz turizminin yanına kış, doğa, tarih, kültür alternatiflerini de ekleyip Antalya'ya sunulan destek kadar Karadeniz'in yayla turizmine, Kapadokya'nın, Urfa'nın, Mardin'in, Kars'ın, Adıyaman'ın, Van'ın, Diyarbakır'ın, iç Ege'nin tarih, kültür ve inanç turizmine de ciddi destek ve teşvikler sunacağız".
'SAĞLIK HİZMETLERİ ÜCRETSİZ OLACAK'
Esnafa, yıllık 50 bin liraya kadar sıfır faizli kredi, çalıştıracakları yeni işçiler için vergi ve sigorta desteği sağlayacaklarını, ucuz hammadde, ulaşım ve nakliye için düşük maliyetli üretim amaçlı enerji desteği sunacaklarını anlatan Demirtaş, "Enerjide dışa bağımlılığı en aza indirmek, çevreyi ve doğayı korumak için doğal gaz, petrol, kömür ve nükleer enerjiye alternatif olarak her ile, her ilçeye, hatta her mahalleye güneş santralleri kuracağız" dedi.
Hedeflerinin, her konutu, 5 yıl içinde kendi enerji ihtiyacını karşılayacağı güneş enerjisi panellerine kavuşturmak oluşacağını belirten Demirtaş, eğitim alanında kayırmacılığa ve torpile son vererek, eğitim ve liyakatin belirleyici olacağı bir geleceği inşa edeceklerini dile getirdi. Demirtaş, şunları ifade etti:
'CEZAEVLERİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE BOŞALTACAĞIZ'
Kuvvetler ayrılığından asla taviz vermeyeceklerinin altını çizen Demirtaş, yasama ve yargıyı, yürütmenin baskısından kurtaracaklarını kaydetti.
Yargının herkese eşit ve adil yaklaşacağını dile getiren Demirtaş, şöyle konuştu:
'HİÇ KİMSE AYRIMCILIĞA UĞRAMAYACAK'
Sivil ve özgürlükçü bir anayasa yapacaklarını ifade eden Demirtaş, "Engelli hakları, çocuk hakları, Kürt halkının, Alevilerin, Sünnilerin ve diğer inanç mensuplarının bütün demokratik haklarını, bu yeni anayasa ile güvence altına alacağız. Kadınların eşit ve özgür bir şekilde yaşamın her alanında var olmasının anayasal, idari ve pratik tedbirlerini alacağız. Hiç kimse yaşam tarzından, giyiminden dolayı ayrımcılığa, baskıya uğramayacak. Hükümetimizde bakanların en az yarısı kadınlardan oluşacak" dedi.
Yeni anayasayla, en geç iki yıl içinde güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme ve güçlü yerel yönetimlere geçiş yapılacağını aktaran Demirtaş, şunları söyledi:
"Kürt sorununda şiddetin ve silahın da nihai olarak son bulacağı, TBMM merkezli bir barışı sağlayacağız. Çünkü barış olmadan, demokrasi olmadan hiçbir sorunumuzu çözemeyiz. Ülkemizde demokrasinin güçlenmesi, barışın gerçekleşebilmesi için HDP'nin Meclis'te olması çok önemlidir. HDP Meclis'e giremezse yüzde 10 gibi dünyanın en yüksek barajına takılırsa bundan sadece HDP değil, Türkiye'nin demokrasi yürüyüşü de ağır bir darbe alır. AKP haksız bir şekilde, 80'den fazla HDP milletvekilinin koltuğunu gasp etmiş olur. Bu hem temsilde adaleti hem de istikrarı ciddi şekilde zedeler. Sonuçta böylesi vahim bir tablo, Türkiye'nin zaten dibe vurmuş itibarını sıfırlar. Ekonomi de buna bağlı olarak daha da kötüleşir. "
'KAPİTALİZM İNSANI, RUHLARIMIZI ÖLDÜRÜR'
Demirtaş, HDP için konulmuş bu antidemokratik barajın aşılmasının, herkesin geleceğini yakından ilgilendirdiğini savunarak, "HDP'nin kaybetmesi, aslında bütün Türkiye'nin kaybetmesi sonucunu doğuracaktır. Bugün artık HDP'ye sahip çıkmak, HDP'ye destek olmak, demokrasiye sahip çıkmakla eşdeğerdir" diye konuştu.
"Çünkü kapitalizm öldürür. İnsanı öldürür, ruhlarımızı öldürür. Kültürlerimizi, doğamızı, inançlarımızı, umutlarımızı öldürür. Kapitalizm şiirimizi, türkülerimizi, halaylarımızı, horonlarımızı, zeybeklerimizi öldürür. Zeytinliklerimizi, derelerimizi, yaylalarımızı, tarihi, kültürel mirasımızı öldürür kapitalizm. Sevdalarımızı, aşklarımızı, dostluklarımızı, akrabalıklarımızı, geleneklerimizi öldürür. Paranın en büyük, tek büyük güç olduğu kapitalist sistem dayatmalarına boyun eğmeyeceğiz. Türkiye'yi dış dünyaya kapatmadan, dış dünyadan koparmadan, ekonomide daralmaya yol açmadan emekten, ezilenden, üretenden yana bir ekonomik düzeni mutlaka kuracağız. Sosyal devlet ilkesini güçlendirecek, ekonomide vahşi kapitalizmi değil demokrasiyi, adil bölüşümü, hakça paylaşımı esas alacağız."
'SANDIKLARA SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUM'
Demirtaş, 24 Haziran'da tercihini demokrasiden yana kullanarak sandığa gidecek bütün yurttaşları kutlayarak, seçim sonuçlarının halka ve Türkiye'ye hayırlar getirmesini diledi.
Bütün seçmenleri, yarın sandıkları ve oyları korumaya, iradelerine sahip çıkmaya davet eden Demirtaş, "Ülkemin güzel insanları, hepinizi çok seviyorum ve yakında yüz yüze görüşeceğimize inanıyorum. Sizleri bir kez daha içtenlikle selamlıyor, özgür, mutlu ve huzurlu günlerde bir arada olmayı diliyorum. Hoşça kalın" ifadelerini kullandı.