İnce'nin konuşmasının satırbaşları:
* Bu işi kadınlarla, gençlerle birlikte başaracağız. Kadının çalışmasının önündeki en büyük engel çocuk, her mahalleye bir kreş kuracağız. Sloganımız belli: Çocuk kreşe, kadın işe! İkinci sloganımız: Her aileye bir ev, her eve maaş. Bunu birlikte başaracağız.
* Az önce bir gazeteci bana dedi ki, seçimde ne olur bilemeyiz ama galibi sensin, hiçbir şey yapmasan bile Türkiye'nin yüzünü güldürdün.
* 16 sene sonra ne vaat edecek diye düşündüm, ben nanoteknoloji, uzay madenciliği, üretim, fabrika, çocuklara iş dedim, o kıraathane açacakmış. Dedim ki bunun yanında kesin FETÖ var, yine kandırıyorlar. Bizi keklemeye çalışıyor, 16 yılın sonundaki projeye bak. Kastamonu'dan sesleniyorum, bedava kek yemek isteyenler oyunu Erdoğan'a versin, fabrikada iş isteyenler oyunu bana versin.
* Atanamayan öğretmenler, ben sizi atamayacağım diyor, 1,5 milyon imam hatipli, sana iş bulmayacağım diyor, sizin için tek çözüm kıraathanede biraz kek bir de çay. İnternet bile yok, Twitter yok, Facebook yok, ona laf söylersin diye.
* Yalan üstüne yalan söylüyor! Tek partili dönemde 75 kişilik sınıfta okumuş, öyle diyor. Cumhuriyet 1923'te kuruldu, tek partili dönem 1950'de bitti. Erdoğan 1954 doğumlu. Doğmadan 4 sene önce ilkokula gitmiş. Böyle bir şey olabilir mi? Makine gibi saydırıyor, atıyor.
* Türkiye garip bir ülke oldu. Dünyanın bütün ülkelerinde fakirler mutsuz, zenginler mutludur. Türkiye'de fakirler de zenginler de mutsuz. Zenginler gelecek göremiyorlar, malının mülkünün garantisi yok.
* Erdoğan'ın döneminde millet kemer sıktı, benim dönemimde devlet kemer sıkacak devlet! Sarayda yaşıyor, 5 tane sarayı İstanbul'da var, şimdi de Marmaris'e saray yaptırıyor. Ben bu sarayı kullanmayacağım, engelli çocuklar tatile gidecek orada.
* Meydanlara geliyor, 5 çocuk yap, normal doğum yap diyor. Sanane? Bakalım milletin ekonomik gücü var mı 5 çocuk için? Ben sizin çocuk sayınıza karışmam, doğum yöntemine karışmam. Benim görevim çocuk sayısını belirlemek değil, doğum yöntemini belirlemek değil, benim görevim çocuk bezindeki %18 KDV'yi düşürmek.
* 1. köprüyü Demirel yaptı. 2. köprüyü Özal yaptı. 3. köprüyü Erdoğan yaptı. Demirel'in yaptığı köprüden gidiş geliş 11 TL'ye geçiyorsun. Erdoğan'ın yaptığı köprü giderken 114 TL, giderken 114 TL toplam 228 TL. Bayramda İstanbula giderseniz Demirel'in yaptığı köprü bedava, Erdoğan'ın yaptığı köprü parayla. Bu Erdoğan'ın yüzde 1 bile oy almaması lazım. Demirel'in yaptığı köprünün geliri hazineye gidiyor, Erdoğan'ın köprüsünün geliri uluslararası şirketlere gidiyor.
* Cumhuriyeti kuranların felsefesi 3 beyaz ve 3 siyahtı. Şeker, pamuk, un ve demir, petrol, kömür. Şeker fabrikaları çayın yanında keyif olsun diye yapılmadı, bebeler için yapıldı. Çocuklar ishalden ölüyordu o yıllarda, onlara enerji verecek bir şey lazımdı, o da şekerli suydu. Ey Kastamonulu, şeker fabrikalarını sattırma.
* Erdoğan iktidara gelmeden önce buzdolabımız yoktu, yiyeceklerimizi ağaç kovuğuna saklıyorduk. Dalga mı geçiyor bu! Ben sıradan bir köylü çocuğuydum, bizim evimizde vardı ben gençken buzdolabı. Evet buzdolabı ile ilgili bir şey yaptın, içindekileri boşalttın.
* Emekliler 1000 lira aldınız mı? Biz ne dedik? 'Birer maaş vereceğiz'. Bunlar ne dedi? '1000 lira vereceğiz.' Orada da yalan söylediler.
* Usta-çırak ilişkisinde bir söz vardır: 'Çırak ustayı geçemezse o meslek yok olur' derler. Rahat ol benim Cumhurbaşkanlığımda sen de rahat edeceksin. Çırak deyip uzaktan bağırma. İstediğimiz televizyon kanalında gel karşıma çık.
* Yandaş kanallara sesleniyorum. Sabrımı taşırıyorsunuz. Bana verdikleri süreler dalga geçer gibi. Son haftayı kanalların önünde geçireceğim. Ayıp ayıp. Merak etmeyin kanalları yönetenler, benim Cumhurbaşkanlığımda siz de özgürleşeceksiniz. Siz de adam yerine konulacaksınız. Korkmayın.