Kasım ayında Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın (MbS) Lübnan Başbakanı Saad Hariri'yi Riyad'a çağırıp televizyona çıkarttığı ve zorla istifa açıklaması yaptırıp haftalarca ülkede tuttuğu döneme atıf yapan Macron, kendisinin krize müdahale ettiğini hatırlattı.
''O zaman Fransa'yı dinlemeselerdi muhtemelen şu sıra Lübnan'da savaş yaşanıyor olacaktı. Bunu Fransız diplomasisi, bizim eylemlerimiz önledi'' diyen Macron, ani şekilde Riyad'a gidip MbS'yi ikna ettiğini, Hariri'yi Paris'e davet ederek krizin sona ermesinin yolunu açtığını dile getirdi.
'BAŞBAKANI HAFTALARCA ALIKOYDULAR'
SUUDİ DIŞİŞLERİ'NDEN YALANLAMA AÇIKLAMASI
Nitekim Riyad'dan Macron'a ''Sözleriniz asılsız'' tepkisi geldi.
''Ekselansları Fransa Cumhurbaşkanı Fransız kanalı BFM TV'ye verdiği röportajda Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin Suudi Arabistan'da gözaltına alındığını söylemiştir. Bu doğru değildir.''
'HER ŞEYİN SUÇLUSU İRAN-HİZBULLAH'
Açıklamada ''İran ile vekilleri başta olmak üzere bölgedeki kaos ve yıkım güçlerine karşı koymak için Macron'la birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz'' vurgusu yapıldı.
HİZBULLAH'A SEÇİM ZAFERİ GETİRDİ
Beyrut'u ziyaret eden İran dini liderinin başdanışmanını ağırlamasının ardından 3 Kasım'da aniden Riyad'a çağrılan Hariri, 18 Kasım'da Paris'e uçup 21 Kasım'da Beyruta'a dönünce istifa açıklamasını geri çekmişti.
Hariri, kasımdaki krizden sonra Riyad'ı ilk kez şubat ayında ziyaret etti. Ardından Macron nisanda Lübnan'la ilgili bir konferans vesilesiyle MbS ile Hariri'yi akşam yemeğinde ağırladı.
6 Mayıs'ta düzenlenen Lübnan seçimlerini ise İsrail ile Suudi Arabistan'ın can düşmanı bellediği Hizbullah'la müttefikleri kazandı. Fakat hükümeti kurmakla yine Hariri görevlendirildi.