İstanbul'da düzenlenen Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Türkiye'deki tasarruf oranlarının iç talebe dayalı yüksek büyümeyi finanse etmekte yetersiz kaldığını belirterek, "Dış borca bu nedenle bağımlıyız. Dış borç, kamu ya da özel sektör ayırt etmeden hepimiz için bir kur riski yaratıyor. Ülkemizin döviz ihtiyacının bir şekilde, tercihen uzun vadeli doğrudan yatırımlarla, bunların yetmediği durumda kısa vadeli, daha likit araçlarla karşılanması gerekiyor" dedi.
Öngörülebilir politikalara dayanmayan günübirlik tedbir ve paketlerin bir ülkenin ekonomisini 'sorgulanır' hale getirdiğine işaret eden Bilecik, "Kurda gördüğümüz hızlı yükseliş, Türkiye ekonomisi için bu sorgulamanın başladığını gösteriyor. Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde ekonomimiz sert bir düzeltme ile karşı karşıya kalacaktır" ifadelerini kullandı.
İSO BAŞKANI: BİR AN ÖNCE SİYASETTE NORMALLEŞME SAĞLANMALI
Şirketlerin bir yandan maliyetler ve borç yükünün arttığını, diğer yandan iç piyasada tüketim iştahında gerileme yaşandığını dile getiren Dalgakıran, "Bundan sonra Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin nasıl adımlar atması gerektiği çok açık. Aslında herkes doğru adımların ne olduğunu gayet iyi biliyor. Bir an önce siyasette normalleşmenin sağlanması ve ekonomideki kaygıları giderecek reformların hayata geçirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
GYİAD BAŞKANI: ÖNÜMÜZDEKİ 3 YILI KAYBEDEBİLİRİZ
Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD) Başkanı Yiğit Savcı, 1994 ve 2001 krizlerinde Türkiye'nin hep önündeki 3 yılı kaybettiğini hatırlattı. Savcı, şunları söyledi:
Ancak, Merkez Bankası'nın faiz artırımlarına devam etmesi ve ekonomideki yapısal reformlar konusunda adım atılması halinde bile, Türkiye ekonomisine dönük kaygıları gidermek mümkün olmayabilir.
'OHAL'İN KALDIRILMASI, SİYASETİN NORMALLEŞMESİ GEREK'
Türkiye'de şirketlerin borçluluk oranının çok yüksek olduğunu ve özellikle döviz borçlarının her geçen gün daha da büyük tehlike yarattığını dile getiren Sağman, "Ekonomide yaşanan bozulmanın durdurulması için yalnızca finansal tedbirler yeterli olmayacaktır. Özellikle siyasetin normalleşmesi, OHAL'in kaldırılması, yapısal reformların hayata geçirilmesi ve kurumların bağımsızlığının güçlendirilmesi en öncelikli meseleler olmalı" diye konuştu.