Öztürk, 'Evet, Gülen 'kırmızı bülten'le aranmıyor' başlıklı yazısında, aranan diğer isimlere ilişkin birçok iade talepnamesinin ilgili ülke tarafından cevaplandırılırken 'talep formunun yetersizliğinin' gerekçe olarak gösterildiğini belirterek, 'Oysa, yasaya göre iade ve 'kırmızı bülten' taleplerinin ortaya konulması zorunluluğu var. Bu durumda iade ve kırmızı bülten taleplerinin geri çevrilme olasılığı ortadan kalkar' ifadelerini kullandı. Öztürk'ün yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Evet, Fetullah Gülen hakkında, Interpol tarafından yayımlanmış 'kırmızı bülten' bulunmuyor. Tabii şaşırıyorsunuz. Adalet Bakanlığı yetkililerine sorduğumda nedenini şöyle açıkladılar:
'Fetullah Gülen, ABD'de bulunuyor ve adresi de bellidir. Adresi belli olmayan şahısların uluslararası düzeyde Interpol tarafından aranması amacıyla kırmızı bülten çıkarılır. Bu aşamada kırmızı bülten talep evrakı iletilmesine gerek duyulmaz. Türkiye ile ABD arasında ‘Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardım Antlaşması' da bulunmaktadır.'
Örneğin Akın İpek hakkında da kırmızı bülten yayımlanmamış. İpek'in İngiltere'den ülkemize iadesi talebinde bulunuldu. Bu ülkeden aylardır cevap beklendiği için 'kırmızı bülten' işleme konulmadı.
'YETERSİZLİK' VE 'İHMAL' DE VAR
Bazı durumlarda, 'kırmızı bülten' çıkarılması talebinin incelendiği ilgili makamlar, adresi belli olmayan bazı sanıklar için 'kırmızı bülten' yayımlamama nedeni de ilginç. Örneğin FETÖ çatı davası sanıklarından Abdullah Aymaz ile ilgili olarak, Adalet Bakanlığı'nın 07.09.2017 tarih ve 93543 sayılı cevabi yazısını okuyalım:
'…Abdullah Aymaz hakkında iade evrakının 27.03.2017 tarihinde Almanya makamlarına iletildiği, Dışişleri Bakanlığı'ndan alınan 16.08.2017 tarihli yazıda, söz konusu talebin Almanya Dışişleri Bakanlığı'na iletildiği ve sonucu beklenmektedir. Adı geçen hakkındaki ‘kırmızı bülten' talebinin de 09.09.2016 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na gönderildiği, İçişleri Bakanlığı'nın 18.10.2016 tarihli yazısıyla, ‘kırmızı bülten' talebinin içerik itibariyle yetersiz olduğu ve bu haliyle iletilmesi halinde reddedilme ihtimalinin yüksek olduğu belirtilerek iade edildiği…'
Adalet Bakanlığı'nın 26.10.2017 tarih ve 111137 sayılı yazısından bir gerçeği daha anlıyoruz. Örneğin FETÖ sanığı Süleyman Tiftik'in iadesi için Belçika Dışişleri ve Adalet Bakanlığı'na yazı gönderildi. Ancak, Tiftik, ülkeye iltica başvurusunda bulundu ve iadesi askıya alındı. Tiftik'in, Belçika dışında uluslararası seviyede aranmasını sağlamak için "kırmızı bülten" belgesi hazırlandı. Ancak görüldü ki, 'kırmızı bülten' formunun 'Tutuklama kararı' kısmına, 30.10.2017 tarihli 'yakalama emri' bilgileri yazılmamış. Hadi, yeniden bu evrakları hazırla… Yani, ihmaller zinciri de var.
Evet, iade işlemleriyle ilgili belgeleri hazırlamak zor, zahmetli ve bir o kadar da özen istiyor. Yetkililer, Interpol'de sadece Türkiye ve Uganda'nın erişime kapalı olmasının nedenini araştırırken, özensizliklerin de bu kararda etkili olup olmadığı üzerinde durmalı."