CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD'nin Ortadoğu'da artık arabulucu olma rolünü tümüyle kaybettiğini belirterek, "Çünkü taraftır, İsrail hükümetinden yana taraftır. ABD yönetiminin, Trump'un, Ortadoğu'ya barış getirme şansı artık yoktur; kan, gözyaşı, ölümleri getirir" dedi.
Kılıçdaroğlu, ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıması kararı sonrası Filistinlilerin gerçekleştirdiği protestoda gerçek mermi kullanarak 60 kişinin öldürülmesi 3 bine yakın Filistinlinin yaralamasıyla ilgili, "Tarihe kanlı pazartesi olarak geçecektir" ifadesini kullandı.
'PİMİ ÇEKİLEN BOMBAYI KUDÜS'ÜN ORTASINA YERLEŞTİRDİLER'
Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
Filistin halkına yapılan katliamdır, zulümdür. Açıkça kınıyoruz. Bekliyouz ki bütün dünya ayağa kalksın. ABD'de sorunlarını çözemeyen bir başkan, bu kararı aldı. Tel Aviv'den Kudüs'e ABD'nin büyükelçiliği taşındı. Gönül isterdi ki, Trump bu yetkiyi kullanmasın. Ortadoğu'nun kan gölü olmasına teşvik ediyorsunuz.
Pimi çekilen bombayı Kudüs'ün ortasına yerleştirdiler. Tarihe 'Kanlı Pazartesi' olarak geçecektir. Hiçbir Ortadoğulu Kanlı Pazartesi'yi unutmamalıdır. Siz gelişmiş silahlarla, insanları tarıyorsunuz, bu mudur ahlak?
'TARİH, KUDÜS'Ü SAVUNMAK İSTEYEN İNSANLARA KURŞUN YAĞDIRANLARI UNUTMAYACAK'
-
Trump, kendi ülkesinde bilim adamlarına sorsun, nasıl oluyor da Ortadoğu kan gölüne dönüşüyor? Ortadoğu'daki barış silahla olmaz. BM kararlarını tanımıyorum diyorsun, ben istediğimi yaparım diyorsun. İstediğini yaparsan tarihine Kanlı Pazartesi'yi geçirirsin. İnsanlık tarih boyunca seni lanetler. Yazık günah değil mi o insanlara? 70 yıldır mücadele ediyorlar. Bir insanın vatanı için mücadele etmesi kadar doğal ne olabilir? İnsan kendi toprağında mülteci olabilir mi? Ötekileştirilen, ikinci sınıf vatandaş olabilir mi?
- Kudüs'ü savunmak isteyen insanlara kurşun yağdıranları tarih unutmayacaktır. O çocukların tankları, topları, tüfekleri yok. Sadece slogan atıyor, yürüyüş yapıyorlar. Buna bile tahammülleri yok. Bundan böyle kimse demokrasi dersi vermesin. Onlara bundan sonra Kanlı Pazartesi'yi hatırlatacağız. ABD yönetiminin Ortadoğu'ya barış getirme şansı yoktur. Kanı ve gözyaşını, ölümleri getirir artık.
'KISIK SESLİ PROTESTO KABUL EDECEĞİMİZ BİR ŞEY DEĞİL'
3 günlük yas ilan edildi, doğrudur. Türkiye'nin yas tutması kadar doğru bir şey yoktur. Her Filistinli kendi toprağı için mücadele ediyor, her Türk vatandaşı da Filistinli kardeşinin yanında olacaktır. Ortadoğu'daki yaşananlardan sonra dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcımı 2 kere Filistin'e gönderdim. Yanlarında olduk, olmaya devam edeceğiz.Dünya ayağa kalksın isteriz. Ama kısık sesli protesto yapılıyor. Birbirini gırtlaklayan, egemen güçlerin esiri olan Arap dünyası, Filistin'e sahip çıkamıyor. Biz sahip çıkarken, onlar sahip çıkamıyor. Kısık sesli protesto bizim kabul edeceğimiz bir şey değildir. Egemen güçlerin esiri olan iktidarlardan kimseye hayır gelmez.
'İSRAİL BÜYÜKELÇİMİZİ HEMEN GERİ ÇEKİN'
Hükümetten ne istiyoruz? 3 günlük yas ilan etti, İsrail hükümetini sert dille eleştirdi gayet güzel. İki şeyi ayırıyoruz, bizim eleştirimiz siyasal iktidarlara. İİT'yi toplantıya çağırdılar, burada kararlar alınıp aynen uygulanmalı. Geçmişte de karar alınıyor ama sonra unutuluyor. Kanlı Pazartesi'nin dünyaya unutulmaması için takip edilmesi hükümetten ilk isteğimizidir. İkinci isteğimiz, İsrail büyükelçimizi hemen geri çekin. Büyükelçiyi istişare için değil, geri göndermemek üzere geri çekeceksin kardeşim. Bir diğer isteğimiz; İsrail ile yapılan onur kırıcı kanunu derhal iptal etmeliyiz, edeceğiz.
Hiçbir eleştiri yapmıyoruz, şimdi eleştiri değil, birlik zamanı. Ortadaki katliamın hesabını bir şekilde sormalıyız. Türkiye bütün gücünü göstermeli. Meclis'e o kanunu geri getirin, tatile getirmeden iptal edelim. Söz veriyorum, ben size bulacağım 20 milyon doları, götürün İsrail'e verin o parayı. Ramazan ayına gireceğiz, olaylar devam edecek gibi görünüyor. Biz İslam dinini, barış, rahmet ve bereket dini olarak biliriz. Bütün dünyada huzur olmasını isteriz. O coğrafyada ka ve gözyaşı durmayacaktır. Onlarla birlikte olmayı her zaman sürdüreceğiz.
'FAZİ ARTIRMA KONUSUNDA EN BAŞARILI LİDER ERDOĞAN'
Erdoğan havalimanında açıklama yapıyor. Diyor ki, 24 Haziran'dan sonra faiz oranları farklı gelişecektir. Bir şeyi başardığı kesin. Faizi artırma konusunda en başarılı, en çok faiz ödeyen lider Erdoğan'dır. Bunu hakaret kabul ediyorsa hemen dava açsın, her bilgiyi hakimin önüne koyacağım. Doğru olunca açamıyor çünkü. Kılıçdaroğlu sussun diye dava açıyor. Susmayacağım, Kılıçdaroğlu'nu susturamayacak.
24 Haziran'da Muharrem İnce cumhurbaşkanı olacak, faizi alaşağı edeceğiz. 16 seneyi gördük, 24 Haziran'dan sonra sen olmayacaksın, tuttuğunu koparan, söylediğinin arkasında duran, milleti için çalışan bir cumhurbaşkanımız olacak. Çetelere izin vermeyecek, çetelere af getirmeyi hiç düşünmeyecek. Güzel bir şey söylemiş. Bu itirafından ötürü kendisini kutluyorum. 24 Haziran'dan sonra bizim çalışmamızı dile getirdiği için Erdoğan'a teşekkür ediyorum.
'GEREKİRSE ALMAN HÜKÜMETİ ALEYHİNDE DAVA AÇACAĞIZ'
Dünya tarihine geçen bir 'Adalet Yürüyüşü' yaptık. Adalete inandığımız için yaptık. Bu ülkede yaşayan 81 milyon için yürüdük. Bizim bütün telefonlarımızı dinlemişler. Bu ahlaksızlığı yapanların ortaya çıkarmalarını istiyorum hükümetin. Sayın Erdoğan bu ahlaksızlığın ortağı değilsen, bizi dinleyenleri ortaya çıkarmak zorundasın. Dinlemeyi öngören casus programı Almanya'daki bir firma tarafından üretilmiştir. Bu Alman hükümetinin izni olmadan başka bir ülkeye satılamaz. Bu casusluk programını Alman hükümeti Türkiye'de kimlere sattı? Bunun ortaya çıkması lazım. Bunlar ortaya çıkarmazsa Alman hükümeti bunu itiraf etmek zorunda kalacak. Gerekirse Alman hükümeti aleyhinde dava açacağız.