“Bir başka önemli husus Abdullah Bey’in de bahsettiği, kendi üzerinde geniş bir mutabakatın mevcut olup olmadığı konusudur. Bu konu biraz yanlış anlaşılmış gibi. Abdullah Bey, Temel Karamollaoğlu kendisiyle temas ettiğinde bu geniş toplumsal mutabakat konusunu önemsediğini söylüyor.
Abdullah Gül, halkı Müslüman olan ülkeler coğrafyasını iyi bilir. Sohbetlerinde sık sık bu ülkelerin iç çekişmelerden ne kadar zarar gördüğünü anlatır ve Türkiye’yi böylesi bir çekişmeye sürükleyebilecek adımlardan herkesin uzak durmasını tavsiye eder. Sözünü ettiğim iç çekişmeye meydan vermeden, Cumhurbaşkanlığı gibi bir makamın AK Parti geleneğinden gelen bir kişi tarafından doldurulmasını temin etmenin yolu, yarışın iki kurucu arasında geçmesini sağlamak idi.
İbrahim Kalın ile Hulusi Akar’ın ve daha başkalarının Abdullah Bey’i ziyaretleriyle bu anket sonuçlarını ilişkilendirenler var ama dayanakları nedir, bilmiyorum. Abdullah Bey’in yakın çevresinden sızan bilgiler Kalın ve Akar’ın üç saate yakın Abdullah Bey’i dinlemek zorunda kaldıkları şeklinde. Abdullah Bey’in, Karamollaoğlu’nun temaslarıyla ortaya çıkan durumda bir çatı aday olma arzusu hiç olmadı. Toplumsal mutabakat realize edilebilseydi, yüz bin imza ile bağımsız aday olacaktı, bunun çatı adaylıktan önemli bir farkı olduğunun ısrarla vurgulandığını biliyoruz.”