'SURİYE'DE İRANLILAR'A AİT TÜM ASKERİ TESİSLERİ YOK EDERİZ, BEDELİ NE OLURSA OLSUN'
Resmi temaslar için ABD'de bulunan Liberman açıklamasının devamında da " (İran, Tel Aviv'i vurursa) Suriye'de İranlılar'a ait tüm askeri tesisleri yok ederiz. Bedeli ne olursa olsun" diye konuştu.
Liberman'ın sözleri İran'dan gelen 'Tel Aviv'i yok edebiliriz' şeklindeki açıklamalara yanıt niteliği taşıyor.
İran ile İsrail arasındaki gerginlik 10 Şubat'ta İsrail'in Suriye'deki bir üsten gönderildiğini öne sürdüğü silahlı insansız hava aracının (İHA) hava sahasını ihlal ettiğini duyurması sonrası yükselmişti.
İsrail'e ait bir F-16 Suriye hava savunma sistemleri tarafından vurulurken, İsrail Suriye'deki hava savunma sistemlerini ve Şam yakınlarındaki İran hedeflerini vurduğunu açıklamıştı.
İran İsrail'e İHA gönderildiğini reddederken, Suriye ordusuna yakın kaynaklar İsrail'in IŞİD'le mücadelede kullanılan bir İHA üssünü vurduğunu öne sürmüştü.
9 Nisan'da ise İsrail'in Suriye'deki bir askeri üsse yönelik saldırısında İran Devrim Muhafızları'na mensup 7 İranlı'nın öldüğü açıklanmıştı.
HAMANEY: TÜM MÜSLÜMAN ÜLKELER ABD'YE VE DİĞER DÜŞMANLARA KARŞI BİRLEŞMELİ
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer anlaşmayı bozma planlarına devlet televizyonundan tepki gösterdi.
Hamaney, "İran halkı ABD ve diğer küstah güçlerin zorbalığına başarıyla direndi ve bu direnişe devam edeceğiz. Bütün Müslüman halklar, ABD ve diğer düşmanlara karşı birlik olmalı" dedi.
'BU SÖZLER MÜSLÜMANLAR İÇİN HAKARET'
Trump salı günkü açıklamasında 'Ortadoğu'daki bazı ülkelerin ABD koruması olmadan bir hafta bile dayanamayacağını' söylemişti.
Bu açıklamaya tepki gösteren Hamaney "Bu sözler Müslümanlar için bir hakaret. Maalesef bölgemizde Müslüman ülkeler arasında savaş var. Bazı gerici Müslüman ülkelerin hükümetleri diğer ülkelerle savaşıyor" sözlerini sarf etti.
Ortadoğu'da ezeli düşmanlar Suudi Arabistan ve İran arasında devam eden 'vekalet savaşlarında' İsrail Suudi Arabistan'ın yanında saf tutuyor. Suudi Arabistan İsrail'i tanımasa da, iki ülke de Ortadoğu'da İran'ın güçlenmesini bölgesel konjonktür içerisinde kendi menfaatleri için istemiyor.
İran'ın nükleer faaliyetlerinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetimine açılması ve karşılığında yaptırımların kaldırılmasını öngören anlaşma, 16 Ocak 2016'da yürürlüğe girmişti.
Trump, İran'la imzalanan nükleer anlaşmanın yeniden düzenlenmesi gerektiğini aksi takdirde ülkesinin anlaşmadan 12 Mayıs itibarıyla çekileceğini açıklamıştı. Fransa dışındaki diğer taraf ülkeler ve İran, anlaşmanın güncellenmesine karşı çıkıyor.
MACRON, TRUMP'I İKNA EDEMEDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ
Macron kendi pozisyonunu ise şu sözlerle anlatmıştı: "Anlaşma tüm kaygılara ve çok önemli endişelere yanıt vermiyor olabilir. Ancak onu, yerine daha sağlam bir şey koymadan terk etmemeliyiz. Benim görüşüm bu" demişti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ABD ziyareti öncesi Reuters'e konuşan Alman hükümetinden bir üst düzey kaynak da Macron'un önerisinin 'mevcut anlaşmanın korunarak buna yeni unsurların dahil edilmesi olduğunu' söyledi.
Kaynak Almanya'nın pozisyonun anlaşmanın korunması olduğunu da vurguladı.