Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu Üyesi AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Fransa'nın Türkiye'nin terörle mücadelesindeki sıkıntı, sorun ve zorluklarının farkında olmadığını söyledi. Fransa'da, Türkiye'de yaşananların onda biri bile yaşanmazken terörle mücadele adı altında birçok uygulamayı gündeme getirdiğini kaydeden Yeneroğlu, "Sadece son aylarda ortaya koyduğu uygulamalara baktığımızda 4 binin üzerinde eve baskın düzenlendi, 754 kişi ev hapsine mahkum edildi, 19 cami kapatıldı, OHAL sürecinde 25 bin kişi devlet açısından tehdit oluşturulduğu şüphesiyle fişlendi ve izlendi. Fransa'da yaşanan olan biten olaylar Türkiye'deki bir aylık bilançoyu bile hala ortaya koymuyor" diye konuştu. Yeneroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fransa, Türkiye'nin içinde bulunduğu ortamı ya doğru okumuyor veya okumasına rağmen ki bu daha büyük bir sorun Türkiye'nin hassasiyetlerini ciddiye almıyor. Bunun her şeyden önce Türkiye'nin önemli bir müttefiki olan Fransa'ya yakışması söz konusu değil. Diğer taraftan özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın son zamanlarda Fransa Cumhurbaşkanı ile kurduğu o bireysel yakın ilişkisi ve bu yakın ilişki içerisindeki samimiyetle de hiçbir şekilde yakışan bir durum değil. Burada olması gereken başta Fransa'nın Türkiye'den, Afrin bölgesinde o çimento fabrikasını kurup terör örgütüne verilen destekten dolayı özür dilemesi gerekirken, tamamen farklı bir tutum içerisine girip Suriye'de kuvvetle muhtemel ABD ile işbirliği içerisinde ABD'nin rolünü üstlenme konusunda sahada hiçbir şekilde kendisiyle alakalı olmayan bir sorun içerisinde aktör olma çabasının kabul edilebilecek bir tarafı yok."
AK Partili Mustafa Yeneroğlu, Avrupa ülkelerinin Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunları sağlıklı bir biçimde okuması, buna doğru tepki vermesi, Türkiye'nin yanında samimi bir şekilde durması gerektiğini vurguladı. "Fransa'nın ortaya koyduğu tepki bundan sonraki ilişkileri de belirleyecektir" diyen Yeneroğlu, Fransa'nın Türkiye'nin stratejik hedefi olan Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik konusunda da son aylarda net bir tutum ortaya koyamadığını, Türkiye'nin önemli gündem maddeleri olan bazı başlıklarla ilgili de Macron döneminde Fransa devlet politikasının ne olacağının da net bir şekilde anlaşılmadığını belirtti. Yeneroğlu, "Bu şekilde bir yaklaşım devam ederse Türkiye ile ilişkilerinin ciddi manada sınanacağını görmemek mümkün değil" dedi. Yeneroğlu, "Bu durumda Türkiye-Fransa ilişkilerinin geleceği Fransa'nın Macron'un tutumuna mı bağlı?" sorusuna ise, "Kesinlikle" yanıtını verdi. Yeneroğlu, Türkiye'nin süreci diyalogla çözmeye çalışırken Fransa'nın son haftalarda ortaya koyduğu tutumun bunun tam tersini ortaya koymakta olduğunu kaydetti.
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Berk Esen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fransa'ya yönelik sert çıkışlarının nedenin daha çok iç siyaset olduğu görüşünde. Esen, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemde Fransa lideri Macron karşısında yaptığı açıklamaları daha çok iç siyaset bağlamında yorumlamıştım. Fransa-Türkiye ilişkilerinin kısa vadede düzeleceğini düşünmüyorum. Fakat aynı zamanda çok büyük bir kopuş da beklemiyorum. Dolayısıyla büyük bir ihtimalle iki liderin arasındaki atışma olarak kalacaktır diye tahmin ediyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin zaten bir süredir çeşitli AB üyesi ülkelerle sorunlar olduğunu hatırlatan Yard. Doç. Esen, "Dolayısıyla çok olumlu bir gelişmenin de kısa hatta orta vadede olacağını düşünmüyorum. Kriz olmadan bu tarz çeşitli açıklamalarla zaman zaman gerilimin artacağını fakat o artan gerilimin hiçbir zaman çok büyük bir krize dönüşeceğini de düşünmüyorum" dedi.
Fransa'nın DSG heyetini ağırlaması ve Suriye ile ilgili açıklamalarını da değerlendiren Yard. Doç. Berk Esen, şunları söyledi:
"Büyük bir ihtimalle Fransa, ABD'nin o bölgede önümüzdeki dönemde çok etkin bir politika takip etmeyeceğini görüp ABD'nin boşalttığı yeri kendisi doldurmak istiyor. Suriye zaten Fransa'nın eski sömürgesiydi. Dolayısıyla Fransız hükümetlerinin her zaman için o bölgede çeşitli planları olmuştur. Dolayısıyla Macron hem bölgede etkinliğini artırmak istiyor hem de bu şekilde açıklamalarla kendi başkanlık profilini artırmak istiyor. Macron seçildiğinden beri beklentileri biraz karşılayamadı, ülke içinde yapmak istediği özellikle çalışma reformu şu an itibariyle geçmemiş durumda. Dolayısıyla biraz iç siyasetteki gündemi değiştirip Fransa'nın dünya siyasetindeki etkinliğini artırmak istiyor. Bunu yapabileceği en temel yerlerden biri de Suriye. Dolayısıyla bu fırsatı değerlendirmeye çalışıyor diye yorumladım. Fakat ben ABD eğer oradan asker çekerse onun yerine Fransa'nın askerlerini göndereceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla Fransa'nın en azından şu noktada çok etkin faal bir rol oynayacağını öngörmüyorum."