'BİRBİRİNİ ÖLÜMLE TEHDİT EDİYOR AMA AYNI KORİDORDA ÇALIŞIYORLAR'
"Öncelikle Eskişehir ve ülkemiz açısından çok üzücü olayı kınıyor, üniversite camiasına başsağlığı diliyorum. Dün gece Eskişehir'deydim. Hem akademisyenlerin aileleriyle hem üniversite yönetimiyle hem soruşturmayı yöneten makamlarla görüştüm. Gerçekten çok vahim kaygı verici bir olay üniversitelerin durumu ve FETÖ soruşturmaları hakkında.
Yine bireysel silahlanmayı tartışmamız gerekiyor. Bu kişinin psikolojik sorunları olduğunu herkes biliyordu dediler. Madem bu sorunu vardı, bu kişi nasıl ruhsat aldı, nasıl silah verilir? Neden böylesine en fazla tartıştığımız dönemde onlarca eğitim görevlisi hakkında ihbarlar vermesine izin verilir? Bu kişiyi tüm psikolojik sorunlarına rağmen husumet içinde olduğu hocalarla aynı koridora koymak nasıl düşünülebilir? Bazı akademisyenlerle konuştuğumuzda tehditleri dinlediklerini, Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) bunu kayıtlı olarak şikayet ettiklerini, ancak bu dilekçelerine karşı hiçbir adım atılmadığını dile getirdi. Üniversite bu iddiaları reddedip biz soruşturmaların üstüne gittik diyor. Ama olaya konu olan soruşturma burada konu değil. İhbar ettiği bir başka akademisyenle aralarındaki bir başka sürtüşme var. Bu başvuru üzerine saldırgan arabadan iki şarjör alıp saldırıyor.
Kurulan komisyon yüzde biri bile bulmayan rakamlarla adalet getirdi. İnsanlar sabırsız, sürekli olarak sürtüşmeler oluyor. Eskişehir'de sürtüşme katliama dönüştü. Bundan mutlaka uzaklaşmalıyız. Mücadele sürmesin demiyorum ama hukuk öne çıkmalı. İnsanlar önce tutuklanıyor, sonra suçsuzluğunu kanıtlaması bekleniyor. Biz bugün Eskişehir'i konuşuyoruz ama intiharlar yaşanıyor kamudan uzaklaştırılanlar arasında. Bu konuya hepimizin eğilmesi lazım.