Güney Kore'de geçen yıl patlak veren ve ülkenin ilk kadın lideri Park Geun-hye'yi koltuğundan indiren siyasi krizin hukuki sonuçları belli oldu. Görevinden azledilen ilk seçilmiş devlet başkanı olan 66 yaşındaki Park aralarında yolsuzluk, rüşvet, görevi kötüye kullanmak ve zimmetine para geçirme dahil 16 suçtan suçlu bulundu ve 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Seul Merkez Bölge Mahkemesi'nde görülen duruşmada hakim Kim Se-yoon, savcıların 30 yıl hapsini istediği Park hakkında "Başkan kendisine vatandaşlar tarafından verilen gücü kötüye kullandı" dedi ve ülkenin gelecek liderlerine net bir mesaj göndermek adına sert bir cezanın gerekli olduğunu söyledi.
Hakim Kim, Park'ın yakın arkadaşı Choi Soon-sil'le birlikte en az 23 milyon won (21.7 milyon dolar) değerinde rüşvet aldığını veya talep ettiğini söyledi.
Tamamı canlı yayınlanan ve 1 saat süren karar duruşmasında Park 24 yıl hapis ve 18 milyar won (16.8 milyon dolar) para cezasına mahkum edildi. Böylece ülkede ilk kez, ilgili yasanın geçen yıl kabul edilmesinin ardından, bir mahkeme kararı canlı yayında okumuş oldu.
Muhafazakarların desteklediği ve bir dönem basında 'Seçimlerin Kraliçesi' olarak nitelendirilen, kendisine yönelik suçlamaları ise 'siyasi intikam kurbanı' olduğunu söylerek reddeden Park'ın kararı temyize götürmesi bekleniyor.
'AİLEMİ TRAJİK BİÇİMDE SUİKASTÇİLERİN KURŞUNLARINA KURBAN VERDİKTEN SONRA…'
Darbeyle başa gelen ama Güney Kore'nin savaş sonrası kalkınmasında önemli rol oynayan eski lider Park Chung-hee'nin kızı olan Park Geun-hye, babasının 1979'da kendi koruması tarafından silahla vurularak öldürülmesi sonrası okuduğu Fransa'dan ülkeye geri dönmüştü. Annesi de 1974'de suikaste kurban gitmişti.
1998'DE VEKİL, 2012'DE İLK KADIN LİDER
Ülkeye dönüşünün ardından 20 yıla yakın bir süre fazla göz önünde durmayan Park, 1998'de milletvekili seçilmişti. 2012 devlet başkanlığı seçimine adaylığını koyan ve seçim kampanyalarında 'Ailemi trajik biçimde suikastçilerin kurşunlarına kurban verdikten sonra…' ifadesini sık sık kullanan Park sandıktan zaferle çıkmış, ülkenin demokratik seçim tarihindeki en yüksek oy oranına ulaşmıştı.
Kendisine 'Bakire Kraliçe' lakaplı İngiltere kraliçesi 1. Elizabeth'i örnek alan, hiç evlenmeyen, çocuğu da olmayan Park "Ben Kore Cumhuriyeti ile evliyim. Çocuğum yok. Güney Koreliler benim ailem" demişti.
'ÖLMÜŞ ANNENİ RÜYALARIMDA GÖRÜYORUM' MEKTUPLARIYLA BAŞLAYAN SKANDAL
Park'ın, görevden azline giden sürecin merkezindeki dini grupla yolunun kesişmesi ise şöyle oldu: Grubun 7 kez evlenmiş lideri Choi Tae-min, 1970'lerde Park'a ölmüş annesini rüyalarında gördüğüne dair mektuplar göndermeye başladı. Choi Tae-min, Park üzerinde böylece etkisini artırdı.
WIKILEAKS BELGELERİNDEN: 'PARK'IN BEDENİNİ VE RUHUNU KONTROL EDİYOR'
Öyle ki eski Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) çalışanı Edward Snowden'ın sızdırdığı WikiLeaks belgelerinde de Choi Tae-min'in 'Park'ın bedeni ve ruhu üzerinde tam kontrol' kurduğu yazıyordu. Choi Tae-min'in 1994'te ölümünün ardından yerini kızı Choi Soon-sil almış, Park'ın tüm kararlarını Choi Soon-sil'le birlikte aldığı iddia edilmişti.
Skandal da Choi Soon-sil'in, resmi görevi bulunmamasına rağmen devlet işlerine müdahil olduğunun, Park ile ilişkisini kullanarak iş adamlarını bazı vakıflara bağış yapmaya zorladığının ortaya çıkmasıyla patlak vermişti.
'GÜNEY KORE'NİN RASPUTİNİ' DE HAPİSTE