İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Uganda, Ruanda gibi üçüncü ülkelere toplu sınırdışıdan vazgeçtiklerini, çünkü sözkonusu üçüncü ülkelerin gerekli yasal koşullara uymadığını söyledi.
Ancak Uganda ile Ruanda'nın da sınırdışı edilmenin zorla, güç kullanarak yapılacağını anlayınca anlaşmadan vazgeçtiği öğrenildi.
BİRİ BATI'YA YERLEŞTİRİLECEK, BİRİ İSRAİL'DE GEÇİCİ OTURUM İZNİ ALACAK
Bunun yerine İsrail hükümeti ile BMMYK arasında bir anlaşma imzalandı. Anlaşma uyarınca Batılı bir ülkeye yerleştirilecek her sığınmacı karşılığı İsrail de bir sığınmacıya geçici oturma izni verecek.
Buna göre sığınma talebinde bulunan Afrikalıların 16 bin 250'si Batılı ülkeler tarafından kabul edilecek. Netanyahu bu ülkeler arasında Kanada, Almanya ve İtalya'yı saydı.
6500 SIĞINMACININ AKIBETİ MEÇHUL
Dolayısıyla 16 bin 250'i Afrikalı göçmene de İsrail'de 5 yıllık geçici oturma izni verilecek. Ancak geriye kalan 6500 Afrikalı sığınmacının akıbetinin ne olacağı meçhul.
BM İÇİN BİR İLK
İsrail Başsavcılığı tarafından onaylanan mutabakatla BM ilk kez sığınmacıların kaldıkları ülkeden başka ülkelere sınırdışı edilmelerine onay vermiş oldu. Ancak istikamet, Afrika değil Kanada ve Avrupa olduğundan, anlaşma, Sınırdışını Durdurma Hareketi (The Movement to Halt the Deportation of Asylum Seekers) tarafından memnuniyetle karşılandı. Hareket, kendileriyle dayanışan İsraillilere teşekkür etti.
Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaya göre 5 yılda 3 aşamalı olarak yürütülecek süreç, BM ve uluslararası toplumun gözetimi altında işleyecek.
İSRAİL DE BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞACAK
Açıklamaya göre İsrail'de kalacak göçmenler, mesleki danışmanlık ve profesyonel eğitim alacak, ülke içinde daha dengeli bir nüfus dağılımı için teşvik edilecek.
Daha önce Netanyahu hükümeti, Afrikalı göçmenleri Ruanda ve Uganda'ya sınırdışı etmeye 1 Nisan'da başlamayı kararlaştırmıştı. Ancak karar Yüksek Mahkeme tarafından durdurulmuştu.
24 Mart'ta Tel Aviv'de Afrikalıların toplu sınırdışı edilmesine karşı düzenlenen protestoya 25 bin kişi katılmıştı.