Afrikalı Amerikalı bir çocuk olan Brown'un, 1951 yılında Kansas eyaletinin Topeka kentindeki bir ilkokula kaydı engellenmişti. Brown'un babasının öncülüğünde açılan dava ile o dönemde egemen olan 'ayrı ama eşit' anlayışının, Afrikalı Amerikalıların haklarını ihlal ettiği savunulmuştu.
1954 tarihli 'Brown, Eğitim Kurulu'na karşı' isimli dava sonucu Yüksek Mahkeme, ABD'deki okullarda yasal olan ırk ayrımınıı sonlandırdı.
Sumner isimli ilkokula yalnızca birkaç sokak mesafede yaşamasına karşın Linda Brown'un bu okula kaydı engellenmiş ve küçük kızın yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta olan Afrikalı Amerikalıların eğitim gördüğü bir okula gitmek zorunda olduğu söylenmişti. 9 yaşındaki Brown'un bu mesafeyi gidebilmek için tek başına tren yollarından geçip otobüse binmesi gerekiyordu.
DAVA ÖNCE BAŞARILI OLMADI, DEVREYE NAACP GİRDİ
NAACP, kurumlardaki ırk ayrımını onaylayan 1896 tarihli 'Plessy, Ferguson'a karşı' adlı davadaki kararı bozmayı umuyordu. Yurttaşlık hakları savunucuları bu kararın ayrımcı olduğunu çünkü Afrikalı Amerikalıların okuduğu okulların beyazlarındakinden çok daha az imkanlara ship olduğunu belirtiyordu. 1985 yılında yaptığı bir röportajda Brown, babasının bu mücadeleye atılma sebebini, 'siyahların ikinci sınıf vatandaş olmayı kabullenmesini yanlış buluyordu' sözleri ile anlatmıştı.
NAACP'nin davasının başındaki avukat daha sonra ABD'nin ilk siyah Yüksek Mahkeme üyesi olacak olan Thurgood Marshall'dı. 1954'te mahkeme oy birliğiyle ırk ayrımını uygulayan okulların 'özü itibarıyla eşitsiz' olduğunu ve Afrikalı Amerikalı çocuklar üzerinde 'zarar verici etkileri' olduğunu kabul etti. Yüksek Mahkeme'nin kararı bazı kesimlerin direnişi ile karşılaşmış ve her eyalette hemen uygulanmamıştı.
NAACP: ULUSUMUZUN BİR KAHRAMANI
NAACP, Linda Brown'un vefatının ardından Twitter'dan yaptığı açıklamada "Ulusumuzun bir kahramanı" ifadelerini kullandı.
Kansas Valisi Jeff Colyer de Twitter'daki taziye mesajında "64 yıl önce Topeka'dan genç bir kız çocuğunun getirdiği dava ABD'deki devlet okullarında uygulanan ırk ayrımını sonlandırdı. Brown'un yaşamı bize bazen hiç beklenmedik insanların inanılmaz etkilerde bulunabileceğini ve toplumumuza hizmet ederek dünyayı gerçekten değiştirebileceğimizi hatırlatıyor" dedi.