Partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) konuşan Tezcan, hakim-savcı atamaları ve yargı bağımsızlığıyla ilgili şunları söyledi:
'İRADELERİNİ VE TALİHLERİNİ SARAY'A İPOTEK EDEREK…'
Saray rejiminin bir kere daha yargının üzerine sıçrattığı bir lekedir hâkim ve savcılar kurasının Saray’da çekiliyor olması. Saray’da hâkimlik, savcılık kurası çekilmesi demek, hâkim ve savcıların iradesini de ipotek altına almak demektir. Bu uygulamaların sonucu 1236 hâkim ve savcı atandı. Tespit edebildiğimiz şu ana kadar 113’ü AK Parti ile doğrudan temas halinde. Ya ilçe başkanı ya il başkanı ya kadın kollarında, gençlik kollarında ya milletvekili adayı, yolu bir şekilde AK Parti’nin içinden geçmiş. 90 üzerinde puan alanlar sözlüden geçirilemezken, 70 şartını bile karşılayamayanlar AK Parti’ye iltisaklı olduğu için Saray’daki kurayla iradelerini ve talihlerini Saray’a ipotek ederek yargıçlık veya savcılık yapmak üzere mesleğe intisap etmişlerdir. Türk yargı düzeni açısından utanç verici bir tablodur.
Çok ilginç, bazıları ödüllerini aldılar. Bizim büyük Adalet Yürüyüşü’müze, ‘sözde Adalet Yürüyüşü’ diyen bir sözde Danıştay Başkanı vardı ya, onun kızı Gonca Hatinoğlu kurayı çekiyor her ne hikmetse talihinde Elazığ Hâkimliği çıkıyor. Annesinin (Danıştay Başkanı Zerrin Güngör) ana muhalefet genel başkanı ile tartışmaya girerek, Saray’ın sözcülüğünü yaparak kazandığı itibar var. Onun karşılığını alıyor ve aynı gün kızı Elazığ’a kura çekmiş olmasına rağmen Yargıtay Tetkik Hâkimliği’ne atanıyor. Bu ayıp değil mi? Bu vatandaşın çocuğuna ayrımcılık değil mi?
'BÖYLE BİR TÜRKİYE YARATTILAR'
Bütün bu yaptıklarını dünya biliyor. AİHM çıktı dedi ki; ‘AYM kararlarına uymak zorundasın’ dedi. Şimdi soruyorum utanmadınız mı? Anayasanızda yazan hükmü gözardı ederek mahkemelere talimat verip, rezil ettiniz hukuku. Rezilliğinizi AİHM çıktı söyledi. AİHM şimdi AYM’yi etkisiz bir iç hukuk yolu görme tehlikesi ortaya çıktığında derhal bir kısmıyla ilgili tahliye kararı vermek zorunda kaldınız. Böyle bir Türkiye yarattılar.