'KRAVAT TAKAN TECAVÜZCÜ SAYGIN SAYILIYOR'
"Kadınlara yapılanlar ve bunların hukuki ayağı hep hayatımızın içinde. En son 22 yaşında engelli bir kızımıza 5 kişi tecavüz etti. Ama kızımız bağırmadığı için o 5 kişi salıverildi. Bağırmamak bir şok yüzünden olabilir, ağzı bağlanmış olabilir. Ama bu bir gerekçe olarak gösterildi, sanki bu kız bağırmadığı için buna rızası varmış gibi gösterildi.
Kadın kırmızı ruj sürdüğü için tahrik indirimi alan tecavüzcüler oldu. Kadın mini etek giydiği için indirim alanlar oldu. Bunları artık kanıksadık. Bir kravat kaktığı için saygın duruş indirimi aldı insanlar. Dün Çağlayan'da bağıramayan tüm kadınlar ve sessiz kalanlar için çığlık eylemi yaptık. Saygın duruş indirimi alınmasını sağlayan kravatı da protesto olarak kestik.
'MECLİSTE YASA İÇİN KALKMASI GEREKEN ELLER KALKMIYOR'
Sadece afili sözler söyleyip sizin gibi düşünüyoruz deyip sonra yasaya onay verilmesi gerektiğinde o eller kaldırılmıyor. Hep elimiz boş dönüyoruz. Mesela son bebek tecavüz olayında bunu yapan kişi gün yüzü görmesin müebbet hapisle cezalandırılsın dedik. Bu öyle bir konuşuldu. Sonra 12 yaşındaki çocuklara başka ceza uygulanmasın, 15'e başka uygulansın dediler. Zinayı da bu işin içine alarak kanunu çıkmayacak hale getirdiler. Sonra ne oldu? Konuyu meclisin gündemine taşımamıza izin vermediler. Şimdi her gün yeni bir gündem var. Vahşi kapitalizm çarkları arasında eziliyoruz. Terör sorunumuz da var ama tecavüz sorunu çok önemli. Bebeklere tecavüz eden sapıklara ciddi cezalar vermemiz lazım ki başka bir sapığı engelleyebilelim.
'ZİHİN YARALARINI SARMAK ZORUNDAYIZ'
İnsanların kız ve erkek çocuğuna eşit davranması, erkek çocuğun kız çocuğuna baskı ve şiddet uygulayamayacağını, kendine dokundurtmama hakkını öğretmek zorundayız. İstismarlar en çok kendi yakınları tarafından yüzde 66 oranında gerçekleşiyor. Her 3 kız çocuktan biri kendine tecavüz edenlerle aynı ortamda yaşamak zorunda kalıyor. Tecavüz uzun yıllar devam ediyor. Böyle olunca toplum kendi içinde kendini ifade edemeyen vahşete doğru ilerleyen insanlarla devam ediyor. Zihin yaralarını sarmak zorundayız."