'İŞTEN ÇIKARMA VE GÖZALTILAR KEYFİ'
Bu insan hakları ihlallerine 'keyfi gözaltı, işkence ve diğer kötü muamele, keyfi şekilde çalışma hakkı ve hareket serbestisinin elinden alınması, ifade ve toplanma haklarının saldırıya uğramasının' dahil olduğunu belirtti.
Raporla ilgili açıklamayı yapan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, 18 aylık OHAL'de yaklaşık 160 bin kişinin tutuklandığını, 152 bin devlet memurunun işten atıldığını, bunların 'çoğunun tümüyle keyfi şekilde' yapıldığını aktardı.
'AFALLATICI'
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri, tutuklanan ve işten atılanların sayısının bu kadar yüksek olmasının 'afallatıcı' olduğunu ifade etti.
'OHAL NEYE HİZMET EDİYOR?'
Öğretmenler, akademisyenler, yargıçlar ve avukatların işlerinden edildiğini ya da yargılandığını, gazetecilerin tutuklandığını, medya organlarının kapatıldığını, web sitelerine erişimin engellendiğini sıralayan Hüseyin, ''OHAL'in sürekli uzatılmasının, çok çok fazla sayıda kişinin insan haklarını kayfi şekilde ve vahim boyutta engellemek için kullanıldığı açıktır'' dedi.
'KHK'LERİN ULUSAL TEHDİTLE İLGİSİ YOK, AMACI ELEŞTİRİ VE MUHALEFETİ BASTIRMAK'
Raporda ''Çok sayıda ve çok sıklıkla çıkarılan KHK'lerin herhangi bir ulusal tehditle bağlantısız olması, olağanüstü yetkilerin hükümete yönelik her türlü eleştiriyi ve muhalefeti bastırmak için kullanıldığına işarete eder gözüküyor'' vurgusu yapıldı.
RAPORDA İŞKENCEYLE İLGİLİ AĞIR SUÇLAMALAR VAR
'GÜNEYDOĞU'DA DÜZELME YOK'
Türkiye'nin güneydoğusunda 'güvenlik güçlerinin işlediği yoğun ve ciddi insan hakları ihlallerinin devam ettiğini' kaydeden rapor, buna 'insan öldürme, işkence, aşırı güç kullanımı, evlerin ve Kürt kültürel mirasının yıkılmasının' dahil olduğunu belirtti.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, bölgede durumu değerlendirebilmek için tam erişim talep etti.