Habere göre Suriye Dışişleri, mektubunda, 'Türkiye güçlerinin Afrin kentini işgal etmelerinin BM tüzüğü ve uluslararası yasalarla tamamen çeliştiğini' belirtti, 'işgalci Türkiye güçlerinin Suriye topraklarından derhal çekilmelerini' talep etti.
'ÖLENLER, YARALANANLAR, EVSİZ KALIP KAÇANLAR'
Mektupta ''Türkiye güçleri ve onlara tabi teröristlerin 2 ay boyunca Afrin bölgesine çeşitli türde saldırılarının ardından, Türkiye rejimi başkanı, 18 Mart tarihinde Afrin kentini kontrollerine aldıklarını ilan etti'' denildi.
Bunun BM ve BMGK arşivinde resmi belge niteliği taşıdığı, Şam'ın bu belgeyi kullanma hakkını saklı tuttuğu belirtilen mektupta ''Türkiye güçleri ve onlara bağlı teröristlerin Afrin bölgesine iki aydır süren bombardımanları insani felakete yol açtı. Yüzlerce masum sivil vatandaşın öldüğü ve yaralandığı bu saldırılar sonucunda binlerce kişinin evsiz barksız kaldı ve tehcir edildi'' ifadelerine yer verildi.
''Türkiye ordusu, bölgede soykırım ve katliamlarına ilaveten vatandaşların evlerini yağmalayıp bir kısmını havaya uçuruyor'' iddiasında bulunan mektupta, 'çok sayıda vatandaşın da esir alındığını, gözaltı merkezlerine konulduğu' ileri sürüldü.
''Uluslararası insan haklarına aykırı bu davranışlar kelimenin tam anlamıyla savaş suçu sayılmaktadır'' suçlamasında bulunan mektupta, BMGK'nin Suriye ile ilgili tüm kararlarının Suriye'nin egemenliğinin yanısıra halkının ve toprak bütünlüğünün korunması gereğini vurguladığı hatırlatıldı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı, 'Erdoğan rejiminin komşuluk ilişkileri, insan hakları ve uluslararası kararları umursamayıp ihlal ettiğini, Halep, Haseke ve Rakka kırsallarında Suriye'nin topraklarını işgal etmeye çalıştığını' öne sürdü.
'Bu politikalar ile ABD'nin ve liderdiğindeki uluslararası koalisyon güçlerinin saldırıları arasında bir fark görmenin mümkün olmadığını' dile getiren Suriye Dışişleri, Şam'ın 'Türkiye güçlerinin topraklarını işgal etmesini kesin bir dille kınadığını, Türkiye güçlerinin işgal ettiği Suriye topraklarından derhal çekilmesini talep ettiğini' belirtti.
'RADİKAL TERÖRİSTLERE DOĞRUDAN DESTEK'
BM ve BMGK'den bu konuda üstüne düşen görev ve sorumluluğu tarafsız, dürüst ve etkin şekilde üstlenmesini talep eden Suriye Dışişleri ''Türkiye'nin bu düşmancı tutum ve politikaları, bölgenin ve halkının güvenliğini tehdit ettiği gibi hem krizin süresini uzatıyor hem de radikal teröristlere doğrudan destek niteliği taşıyor'' iddiasında bulundu.